4 Ocak 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Efendi Hazretleri bazen Cuma namazlarından sonra câmide oturur, cemaatin sorularına cevaplar verir, halkın dînî müşküllerini hallederlerdi. Ekseriyâ fıkhî meseleler sorulur, namazla, oruçla, abdestle ilgili meseleler konuşulurdu. Yine böyle bir sohbetde, Efendi Hazretleri birisinin kaplama diş hakkındaki sorusuna cevap veriken, oradakilerden biri itiraz edip, "Ama hocam, Necip Fazıl aksini söylüyor" demesin mi! Efendi Hazretleri buyurdular ki, "Yanlış söylemiş. Necip Fazıl fakîh değildir ki. O iyi bir muharrirdir, şâirdir fakat fakîh değil o. Onun işi değil bu. Öyle şey olur mu".
Efendi Hazretleri ilmi olmadığı hâlde, ihtisası olmadığı hâlde, dînî meseleler hakkında rastgele konuşan, önüne gelene fetvâ vermeye, ahkâm kesmeye kalkan kimseler hakkında buyurdular ki :
Halk müftüsü, ayak müftüsü dolu. Öyle sözler söylüyorlar, öyle fetvâlar veriyorlar ki, ne Kur`ân'da var, ne Hadîs'de, ne Tevrat'da var, ne de İncil'de. Kendi kendilerine uyduruyorlar.
El-insâf yâhu!
www.muzafferozak.com