Azrâil Aleyhisselâmın Zengin Etdiği Hoca

5 Nisan 2022 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri anlatmışlardı :
Vaktiyle fakîr bir hocaefendi varmış. Cenâb-ı Hakk'a duâ eder, dünyâlık istermiş. Bir gün bir yolculuk esnâsında bir ağaç altında bir müddet istirahat etmiş. Bir iki lokma  bir şey yemiş, namazını kılmış, biraz uzanıp uyumuş. Uykudan uyanınca yan tarafında duran bir zât görmüş. "Merhaba hocaefendi" demiş o zât. "Merhaba, kiminle müşerref oluyorum?" demiş hoca. O zât, "Ben Azrâil'im" demiş. Tabii hocanın etekleri tutuşmuş. "Yok, korkma, ben senin canını almaya gelmedim" demiş Azrâil aleyhisselâm. "Hakk Teâlâ bana emir verdi, onun için geldim. Şimdi sen gitdiğin memleketde şeyhliğini ilân et, ben hasta okuyorum de. Hastanın yanına gitdiğin vakitde, beni hastanın ayak ucunda görürsen okuma hastayı, bil ki onun rûhunu kabzedeceğim. Eğer beni hastanın baş tarafında görürsen oku, bil ki o hasta iyi olacak. Cenâb-ı Hakk'ın sana bir lutfu bu". 
Adamcağız bir şehre gitmiş, o şehrin meydanında ilan etmiş," Ben hasta okurum, okuduğum iyi olur, okumadığım ölür" demiş. Çağırmışlar bir hastaya, bakmış, "Bu ölür" demiş, "Bunu okumam ben" demiş. Hakîkaten ölmüş. Başka bir hastaya çağırmışlar, "Okurum iyi olur" demiş, okumuş, hakîkaten hasta iyi olmuş. Çünkü görüyor Azrâil aleyhisselâmı. 
Okuyor iyi oluyor, okuyor iyi oluyor derken epeyi bir para toplamış bu işden. Derken pâdişahın kızı hasta olmuş. Sultan bunu haber almış, çağırtmış. "Şeyh Efendi, gel bakayım buraya, bizim kızı bir oku" demiş. "Eğer kızımı iyi edersen ben seni âbâd ederim" demiş. Hocaefendi, "Önce kızı bir göreyim" demiş. Görünce, "İyi olur bu" demiş. Okumuş, kız iyi olmuş. Pâdişah hocaya bir hurç altun vermiş. "Yükümü tutdum artık memleketime gideyim" demiş. 
Gelmiş gene o ağacın altında biraz yatmış. Parayı da başının altına koymuş, ne olur ne olmaz diye. Bir de gözünü açmış, Hazret-i Azrâil ayak ucunda duruyor hocanın. Görünce onu, başlamış hemen ayaklarını çevirmeğe. O döndükçe Azrâil aleyhisselam da dönüyor. Beraber dönüyorlar ikisi böyle. "فَاِذَا جَٓاءَ اَجَلُهُمْ لَا يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلَا يَسْتَقْدِمُونَ". "Hiç boşuna uğraşma hocaefendi" demiş Azrâil aleyhisselâm, "zamânın geldi". Hoca yalvarmağa başlamış, "Aman yâhu, cenâzem ortada kalmasın, bir kabir açalım hiç olmazsa". "Olmaz" demiş, "Emir böyle". Oracıkda rûhunu kabzetmiş, para da ortada kalmış.

Dünyâ budur. Tam işin dört ucunu bir araya getirdin mi kapıya tabutu dayarlar. Onun için ondan evvel dünyâdan ve ehl-i dünyâdan yüz çevirmek lâzımdır, dünyâdan ve ehl-i dünyâdan. İş bitdi mi Azrâil aleyhisselâm gelir. Bazen bitirmek de kâbil olmaz, nasîbi olmazsa bitiremez.
www.muzafferozak.com

Listeye geri dön