21 Haziran 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Resûl-i Ekrem Efendimiz buyurmuşlardır ki,
"Evlad, babasının hakkını hiç bir şekilde ödeyemez meğer ki onu köle olarak bulup satın alarak âzâd ede."
Bu hadîs-i şerîf, hem baba hakkının ne kadar büyük olduğunu açıkça göstermekde hem de ödenmesinin muhâl olduğunu beyân etmekdedir. Bir evlad, hem hür olacak, hem zengin olacak, hem de babasını köle olarak bulacak, hem de onu kurtarmak için satın alacak, buna ihtimal var mıdır? Bugün için zâten mümkün olmayan bu iş, geçmişde köleliğin geçerli olduğu dönemde de pek muhtemel değildir.
Bir kısım âlimler, bu hadîs-i şerîfi îzâh ederken, köle âzâd etmenin insana yeni bir hayat bahşetmek demek olduğunu, babanın da evlâdına hayat bahşetmesi sebebiyle, babalık hakkının buna denk tutulduğunu söylemişlerdir ama bu hadîs-i şerîfde bundan öte bir incelik ve hikmet vardır.
İslâm hukûkuna göre evlâd, babasını aslâ mülk edinemez. Yani bir kimse, hür ve zengin olmuş olsa, babası da köle olmuş olsa, onu kölelikden kurtarmak için sâhibinden satınalmaya kalksa, şerîat ahkâmına göre, baba evlâdın mülkü olamayacağı için, bu iş babanın ânında hürriyeti ile netîcelenir yani evlad babasını âzâd etmeye imkân bulamaz. Çünkü bir köleyi âzâd edebilmek için önce ona sâhib olmak lâzımdır.
Hâsıl-ı kelâm, evlad, babanın hakkını aslâ ödeyemez. Üstelik babanın fâsık, fâcir hâtta kâfir olması da farketmez. Zîrâ ana-baba haklarına dâir âyetlerde de, hadîslerde de ana-baba için mü'min olma, müslüman olma ya da sâlih bir insan olma şartı konulmamışdır.
Götürsen her birini eğninde ger
Hem edersen nice kez hacc-ı ekber
Ödenmez hakkı atanın ananın
Kalır boynunda olmasın gümânın