11 Ocak 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Bulunduğu makâm ve mevki ne olursa olsun, eğer bir kimse, hep kasım kasım kasılıyor, her şeyi kendisinin bildiğini zannediyor, hep üst perdeden konuşuyor, durmadan önüne geleni azarlıyor, yapılan hiçbir işi beğenmeyip habire bağırıp çağırıyorsa bil ki o adam, o makâmın adamı değildir yani bulunduğu makâmın gerektirdiği liyâkate sâhib değildir, kifâyetsizliğini örtmek için böyle davranıyordur.
Diğer tarafdan, hangi makâmı işgâl ederse etsin, eğer bir kimse, kendinden aşağıda olanlara tepeden bakmıyor, herkesle iyi geçiniyor, kimseyi incitmiyor, bilgiçlik taslamıyor, başkasının fikrine değer veriyor, kendi hatâsını kabûl edip özür diliyor, en genç, en tecrübesiz veya en alt rütbedeki bir kişi de söylese doğruyu kabûl ediyorsa bil ki o adam bulunduğu makâmı hattâ belki de daha yükseğini hak etmişdir. Tekebbür etmeyip dâimâ mütevâzı olmasının sebeb liyâkati ve kifâyetidir.Babamdan öğrendiğim bu ölçüyü, her kesimden tanıdığım sayısız insanda denedim, bir kere bile şaşmadı. İsterseniz siz de deneyin, hiç şaşmadığını göreceksiniz.