26 Temmuz 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Cemâatle kılınan namazlarda en hassas meselelerden biri, cemâatin imamdan önce hareket etmemesidir. Zîrâ böyle bir hareket, kişiyi imâma iktidâ etmiş olmakdan çıkarır. Böyle bir namaz ne ferden ne de cemaatle kılınmış olur. Cemaatin mutlakâ imama uyması lâzımdır, aksi takdirde namazın nizâmı bozulur. Kişi bunu istemeden yaparsa belki mazûr görülebilir ama dikkatsizlik, lâkaydlık, önem vermeme sebebiyle tekrar tekrar yaparsa günâhı ve vebâli çok büyük olur. Cemâatle kılınan namazlarda imâma uymak, o kadar mühim bir meseledir ki imâm secde-i sehvi îcâb etdiren bir hatâ dahi yapsa yine de ona uyulması îcâb eder. İmâma uyulmayacak hâller ancak namazı fesâda uğratacak hâllerdir.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri anlatmışlardı :
Adamın biri bir hadîsi araştırmak için üç aylık yoldan gelmiş, bir âlime müracaat etmiş. Demiş ki, "Hocaefendi, bir hadîs öğrenmek için üç aylık yoldan geldim. Siz muhaddismişsiniz. Bana bunu lütfen îzâh edin". Adam perdenin arkasında oturuyormuş, görülmemek için perde gerdirmiş. Bir adam cemaatle namaz kılarken, imamdan evvel başını secdeye koysa, yâhud imamdan evvel kaldırsa, yani namazın düzenini bozsa, bunu başı yevm-i kıyâmetde eşek başı olacakmış, hadîsde böyle yazılıymış. Böyle bir şey var mı?" demiş. "Perdeyi kaldır" demiş. Bir kaldırmış, bakmış ki, hocanın başı eşek! "Ben bu hadîse inanmazdım, bu bir tehdiddir filan derdim, Allah benim kafamı daha bu dünyâda iken bu şekle koydu" demiş.
Bu hâdise Şam'da vukû bulmuşdur. Bunu haber veren de meşhûr muhaddislerden İbn Hâcer Hazretleridir. Mevzubahis olan hadîs-i şerîf şudur : أَمَا يَخْشَى أَحَدُكُمْ إِذا رفَعَ رأْسَهُ قَبْلَ الإِمَامِ أَنْ يَجْعلَ اللَّه رأْسَهُ رأْسَ حِمارٍ" أَوْ يَجْعلَ اللَّه صُورتَهُ صُورَةَ حِمارٍ". Ebû Hureyre radıyallahu anh rivâyetiyle gelen bu hâdîs-i şerîfde Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm şöyle buyuruyorlar : "Sizden biriniz, başını imamdan önce kaldırdığı zaman, Allah'ın başını eşek başına veya sûretini eşek sûretine çevirmesinden korkmuyor mu?". Bu hadîs-i şerîf bütün muteber hadîs kitâblarında mevcûddur.
Hem imâmın arkasında namaza durup hem de ona uymamak, sanki imam ona uyacakmış gibi ondan önce hareket etmek, büyük bir ahmaklıkdır. Hadîsde başka bir hayvan değil de eşeğin zikredilmesi buna yorulmuşdur. Zîra eşek, ahmaklığı, basîretsizliği ve inadçılığı ile meşhûrdur. Hani biz de ahmak birisine eşek kafalı deriz ya işte o misâl.
Efendi Hazretleri imâma uymak husûsunda şu misâlleri de vermişlerdi :
Bir zât dese ki, "Hocaefendi sen namazı uzatıyorsun" dese, Hocaefendi de o zât namaza durduğu vakit namazı kısa kıldırsa, riyâ yapmış olur, mürâînin namazı olmaz. İmâmın işine hiç karışılmayacak.
İmâm Efendi şaşırdı, arkadan birisi feth etdi, söyledi, imâm da onun fethine kulak vermedi, feth edenin namazı bozulur. "Yâhu Kur`ân okudu", bozulur. Yeniden tekbîr alması lâzım, imâma yeniden iktidâ etmesi lâzımdır. İmâmın işine karışmayacaksın.
İmâm beşinci rekata kalkarsa, kalkmazsın, oturursun. Üçe kalkarsa, yani ikide oturmayıp kalkarsa, sen de kalkacaksın. Fakat dörtden beşe imâm kalksa, sen kalkmayacaksın. Üçde otursa, sen de oturacaksın. O selâm verse, sen selâm vermez, kalkıp dördü ikmâl edip selâm vereceksin.