19 Kasım 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
NA'T-I ŞERÎF
Bâtın u zâhir vücûdun rûhu sensin yâ Resûl
Hey'et-i kevn ü mekânın nûru sensin yâ Resûl
Feyz-i nûrundan alırlar encüm ü şems ü kamer
Rûhuna medyûn bu varlık her ne varsa yâ Resûl
Çâresizler destgîri derdliler dermânısın
Gâfilin imdâd-resi her mücrimin emânısın
Bildiren sensin Hudâ-yı Zü'l-Celâl'i kullara
Enbiyânın asfiyânın şâhların sultânısın
Şânını vasfeylemek hiç kimseye kâbil değil
Hakk bilir ancak 'uluvv-i şânın yâ Resûl
Hilkat-i "levlâk"i giydin zâhir oldun 'âleme
Bu zuhûrundan vücûd buldu bu varlık yâ Resûl
Rahmetin bâbında Ken’ân ahkar u ednâ kulun
Vuslatından eyleme bir lahza mehcûr yâ Resûl
NAĞME-İ AŞK