17 Ekim 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Halîfe Hârûn Reşîd, esnafın halkı aldatmasına mâni' olmak üzere temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarının belirlenmesine karar vermiş ve bunu kontrol etmek üzere de Behlûl Dânâ'yı görevlendirmiş. Efendi Hazretleri bu gibi hikâyeleri zamânın şartlarına göre ve dinleyenlerin anlayabileceği şekilde anlattıklarından, bu görevi belediye reisliği olarak zikretmişlerdi.
Behlûl Dânâ, et için belirlenen fiyatları kasaplara ilân etmiş. Yüz paraya kıvırcık, doksan paraya dağlıç, iki kuruşa karaman, yetmiş paraya keçi. Sonra çarşıya dolaşmaya çıkmış, kontrola. Bir kasapdan elinde etle çıkan bir adamı çevirmiş, "Gel bakayım buraya" demiş. "Kaça aldın?" demiş. "Doksan paraya aldım" demiş. "Aldığın ne senin?". "Dağlıç". Açmışlar, karaman. Hem de eksik. Çağırmış kasabı, "Niye eksik verdin? Niye dağlıç diye verdin karamanı?" demiş. İşte hık mık filan, "Efendim, çoluk çocuğum var, fukarâyım, böyle yapmazsam geçinemiyorum". "Peki, tamam" demiş. Oradan başka bir kasaba gitmişler. Kasapdan bir adam et almış dışarı çıkmış, yakalamışlar. "Ne aldın?" demiş. "Kıvırcık aldım". "Kaç paraya aldın?". "Doksan paraya aldım?". Halbuki yüz paraya satması lâzım. Tartmışlar ağır da. Bakmışlar ete, kıvırcık. Kasaba sormuşlar, "Benim hâlim vaktim yerinde, Ümmet-i Muhammed'e hizmet olsun diye az bir kârla satıyorum ben" demiş. Sonra götürmüş mühr-i hümâyûnu Halîfe-i Resûl-i Rabbü'l-âlemîne teslîm etmiş Behlûl Dânâ. "Allah yapıyor belediye reisliğini" demiş, "kim hîlekârsa geçinemiyor, kim nâmusluysa Allah ona bol bol veriyor. Onun için belediye reisine lüzûm yok" demiş.