5 Şubat 2025 tarihinde yayınlanmıştır.
Bektâşî ceviz ağacının altına oturmuş da, ağaca bakmış, ağaç kocaman, cevizlere bakmış, cevizler küçücük. Sonra bostandaki kabaklara bakmış, kabaklar kocaman, sapları incecik. Demiş Yâ Rabbi, "Ne acâib işin var, şu kabağın bu ağaçda, bu cevizin bu otda olması lâzım gelir" derken kafasına bir ceviz düşmüş. "Estağfirullah Yâ Rabbi" demiş, "maâzallah ya kabak ağaçda olsaydı, benim hâlim nice olurdu" demiş.
Cevizin nerede yetişdiğini, kabağın nereden çıkdığını bilmeyen bir kimseye, bir ceviz ağacı ve bir de kapak sapı göstersek, yanlarına da bir ceviz ile bir de kabak koysak ve sorsak ona, "Hangisi hangisinde yetişmişdir?" desek. Muhakkak sûretde, cevizin incecik otdan, kabağın ise koca ağaçdan yetişmiş olması gerekdiğini söyleyecekdir.