Bektâşî'nin Aklını Başına Getiren Ceviz

5 Şubat 2025 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri yeri geldikçe anlatırlardı :
Bektâşî ceviz ağacının altına oturmuş da, ağaca bakmış, ağaç kocaman, cevizlere bakmış, cevizler küçücük. Sonra bostandaki kabaklara bakmış, kabaklar kocaman, sapları incecik. Demiş Yâ Rabbi, "Ne acâib işin var, şu kabağın bu ağaçda, bu cevizin bu otda olması lâzım gelir" derken kafasına bir ceviz düşmüş. "Estağfirullah Yâ Rabbi" demiş, "maâzallah ya kabak ağaçda olsaydı, benim hâlim nice olurdu" demiş.
Efendi Hazretleri bir seferinde bu hikâyeyi anlatdıkdan sonra şöyle buyurdular : 
Cevizin nerede yetişdiğini, kabağın nereden çıkdığını bilmeyen bir kimseye, bir ceviz ağacı ve bir de kapak sapı göstersek, yanlarına da bir ceviz ile bir de kabak koysak ve sorsak ona, "Hangisi hangisinde yetişmişdir?" desek. Muhakkak sûretde, cevizin incecik otdan, kabağın ise koca ağaçdan yetişmiş olması gerekdiğini söyleyecekdir.
Aklın yanılmaya ne kadar meyyâl olduğunu pek zarîf sûretde gösteren bir hikâyedir bu. Akıl dâimâ aldanır. Zîrâ kısadır, zayıfdır, yetersizdir. Yanılmamak için ilim lâzımdır, hikmet lâzımdır, tecrübe lâzımdır, meseleleri tek tek tahkîk etmek lâzımdır. Çürük bilgiyle yâhud bilgisizce akıl yürüten muhakkak hatâ yapar, yanlışa düşer.

www.muzafferozak.com
Listeye geri dön