Ben de Yanıldım

10 Ekim 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi
Muzaffer Efendi Hazretlerinin yeri geldikçe anlattığı latîfelerdendir :
Tıp fakültesinden yeni mezun olan iki genç doktor, bir çay bahçesinde otururlarken, karşıdan gelen bir adama gözleri takılmış. Adamın yürüyüşünde bir acâiblik varmış. Yürüyüşünden adamın bir derdi olduğu belli oluyormuş. İki genç doktor, adamın hastalığı hakkında tartışmaya başlamışlar. Doktorlardan biri, kendisinden emîn bir şekilde, "Bu adamda muhakkak bel fıtığı var, baksana, yürüyüşünden belli" diyormuş.  Diğeri ise ona itiraz edip, "Hayır, bel fıtığı değil, yürüyüşüne bakılırsa bu adamda ileri seviyede basur var" diyormuş. Tartışma ilerlemiş. İki taraf da birbirini iknâ edemeyince iddiâya tutuşmuşlar. "Gider sorarız, yanılan haklı çıkana bir yemek ısmarlar. Tamam mı tamam" demişler. Hemen adamcağızın yanına gidip, meseleyi anlatmışlar. Adam, doktorlardan birine dönüp "Sen ne tahmîn ettin?" diye sormuş, o doktor "Bel fıtığı" deyince "Sen yanılmışsın" demiş. İkinciye dönmüş "Sen ne tahmîn ettin bakayım?" demiş. O doktor da "Basur" deyince "Sen de yanılmışsın" demiş. Bu cevaplar karşısında hayal kırıklığına uğrayan doktorlar şaşkın şaşkın adamın yüzüne bakarken adam gülerek şöyle demiş :
İkiniz de yanılmışsınız, üstelik ben de yanıldım, yel geldi zannıyla bir koyverdim, altıma doldurdum. Yürüyüşümdeki acâibliğin sebebi budur.
Bilmem hikâyedeki nükteyi şerh etmeğe gerek var mı?..

www.muzafferozak.com
Listeye geri dön