Berzah Nedir?

24 Nisan 2019 tarihinde yayınlanmıştır.

Ahiret
"Berzah برزخ" kelimesinin lugatdeki karşılığı iki şey arasındaki engeldir. Coğrafî bir terim olarak iki deniz arasındaki dar geçitler için kullanılır. Dînî bir terim olarak berzah, dünya ile âhiret arasındaki âlemin adıdır. Buna kabir âlemi de denir. Bu âlem, ölenlerin yeniden dirilinceye kadar bekledikleri âlemdir. Berzah âlemi, âhiret ile dünyâ arasına çekilmiş bir sed gibidir. Dünyâ âleminden âhirete âlemine ancak berzah âleminden geçilebilir. Berzahdakiler de ne ileriye gidebilir ne de geriye dönebilirler, âdetâ bulundukları âleme hapsolunmuşlardır. Sûre-i Müminûn'daki "لَعَلّ۪ٓي اَعْمَلُ صَالِحًا ف۪يمَا تَرَكْتُ كَلَّاۜ اِنَّهَا كَلِمَةٌ هُوَ قَٓائِلُهَاۜ وَمِنْ وَرَٓائِهِمْ بَرْزَخٌ اِلٰى يَوْمِ يُبْعَثُونَ" âyet-i kerîmesinde buna işâret vardır.

"Berzah برزخ" kelimesi Kur’ân-ı Kerîm'de iki yerde daha geçer. Bu iki âyetde berzah, "iki denizi ayıran engel" diye zikredilmişdir. Bunlar Sûre-i Rahmân'daki "مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِۙ* بينهما برزخ لا يبغيان" âyeti ile Sûre-i Furkan'daki "وَهُوَ الَّذ۪ي مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ هٰذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ وَهٰذَا مِلْحٌ اُجَاجٌۚ وَجَعَلَ بَيْنَهُمَا بَرْزَخًا وَحِجْرًا مَحْجُورًا" âyetidir.

Bu âyetlerde zikredilen iki deniz ile bunların birbirine karışmasına mâni' olan berzahın hakîkî ma'nâları yanında mecâzî ma'nâları da vardır. Şöyle ki;

Mü'minler ile kâfirler, cennetlikler ile cehennemlikler, ehl-i nâr ile ehl-i nûr bu dünyâda bir aradadır ama bunların aralarını ayıran ve birbirlerine karışmasına mâni' olan manevi bir sed vardır. Berzahın mecâzî ma'nâlarından biri budur.

Hazret-i Mevlânâ, berzahın bu ma'nâsını, altın madeni teşbîhi ile îzâh etmişdir. Nasıl ki altın toprak içinde dağınık vaziyetde bulunuyor ve binlerce sene de geçse toprak altın olmuyor, altın da toprak olmuyorsa insanlar da tıpkı böyledir.

Bir berzah daha vardır ki, bu da sıradan insanlar ile ölmeden evvel ölerek fenâfillah mertebesine ermiş olan ehl-i Hakk arasındadır. Bu mertebeye eren ehlullah, halk arasında bulunduğu halde halk ile onlar arasında aşılmaz bir engel vardır. Bu yüzden avâm, ehlullahın kıymetini hiç bilmemişlerdir.

Rüyâlar da berzah âlemi ile alâkalıdır. Zîrâ uyku ölüm gibidir. Rûh, uyku esnâsında serbest kalır ve maddî kayıtlarla mukayyed olan bu âlemin bağlarından kurtularak başka bir âleme gider ve gittiği âlemde bir çok acâib şeyler görür. Rüyâların çoğu te'vîle muhtâcdır zîrâ görülen şeyler göründüklerinden öte bir takım ma'nâlar taşır.

Kabirlerde yatanları göremediğimiz ve ne halde olduklarını bilemediğimiz halde onları bazen rüyâlarda görüyor olmamız da berzahın bir delîlidir. Berzah, ölen insanın yok olmadığını, hayâtın öldükden sonra da devâm ettiğini ve rûhun ölümsüz olduğunu gösterir.

Kabir azâbı denilen şey de, ölünce gayb perdesinin kalkması sebebiyle, berzah âlemindeki rûhların, bu âlemde yaptıkları hatâ ve kötülüklerden ve yapmadıkları vazîfe ve iyiliklerden dolayı çektikleri pişmânlık acısı ile dünyâda iken yaptıkları hatâlar ve günâhlar yüzünden müstehak oldukları âhiret azâbını devamlı müşâhede etmeleri sebebiyle çektikleri elemlerin toplamıdır.

Fermân erişicek yüce Hazret'den
Uyarırlar seni nevm-i gafletden
Götürüp ayağı bezm-i kesretden
Otâğı berzahda kursan gerekdir
Listeye geri dön