Bilenler Bilmeyenlere Öğretsin

13 Şubat 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

İlim
Utlubul ilme minel mehdi ilel lahdi.
Beşikden mezara kadar ilmi taleb ediniz.
LATÎFE

Nasreddin Hoca bir gün vaaz etmek için kürsüye çıkmış, "Ey cemâat! Benim ne söyleyeceğimi biliyor musunuz?" demiş. Cemâat hep bir ağızdan "Bilmiyoruz" demiş. Hoca, "Madem ki bilmiyorsunuz, ben size ne söyleyeyim" deyip kürsüden inmiş. 

Hoca ertesi gün yine kürsüye çıkmış, yine önceki gibi, "Ey cemâat! Benim ne söyleyeceğimi biliyor musunuz?" deyince bu sefer insanlar, "Biliyoruz" demişler. Hoca, "Haa! Mâdem biliyorsunuz o zaman benim söylememe hâcet yok" demiş ve kürsünden inmiş.

Cemâat düşünmüş taşınmış, Hoca bir daha aynı soruyu sorarsa, kimimiz biliyoruz, kimimiz bilmiyoruz diyelim diye kendi aralarında karar vermiş. Hoca birkaç gün sonra kürsüye tekrar çıkınca yine aynı soruyu sormuş. Daha önce kararlaştırıldığı gibi, cemâatin bir kısmı "Biliyoruz" bir kısmı da "Bilmiyoruz" demişler. Hoca "ne güzel, öyleyse bilenler bilmeyenlere öğretsin" deyip yine kürsüden inivermiş.

NÜKTE

Cemâatin ilk seferinde "Bilmiyoruz" demesi üzerine Hoca'nın "Bilmeyene laf söylenmez" diyerek kürsüden inmesi, "merâkı olmayan, ilmi taleb etmeyen kimselere bir şey öğretmek kâbil değildir" demekdir. İlim rastgele öğrenilmez, yukarıdaki hadîs-i şerîfde de işâret edildiği gibi ilim taleb ile elde edilir. Taleb eden de, en azından neyi taleb ettiğini bilmesi gerekir. İnsanın, hangi dersi alacağını, hangi ilmi tahsîl edeceğini bilip, ona göre bir tahsîl yolu bulması gerekir.

İkinci seferinde, cemâatin "Biliyoruz" demesi üzerine Hoca'nın "Bilene söylemeye lüzum yok" diyerek kürsüden inmesi ise, dolu olan bir kaba artık bir şey konmayacağı gibi "Bildiğini zannedenlere de birşey öğretmek kâbil değildir" demekdir. Hoca, bu tavrıyla bilmediği halde bildiğini zanneden echellere işâret etmişdir. Nitekim Kur`ân'da bu gibiler hakkında "Câhillerden yüz çevir" emr-i celîli vadır.

Üçüncü seferinde, Hoca "bilenler bilmeyenlere öğretsin" diyerek, bilmediği halde bildiğini zanneden câhillerden bir şey öğrenilemeyeceği gibi, bilmediğini bilse bile ilmi taleb etmeyenlerin birşey öğrenemeyeceklerini pek zarîf bir uslûb ile beyân etmişdir.


Sükût et nezd-i câhilde hamûş ol sen kitâb-âsâ
Listeye geri dön