BİLMECE : Melek Yazamaz Şeytan Bozamaz İnsan Sezemez
3 Eylül 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
Melek yazamaz
Şeytan bozamaz
İnsan sezemez
Gerçi bu bilmecenin birden fazla doğru cevâbı vardır ama bizim dikkat çekmek istediğimiz husûs ihlâsdır.
Kirâmen kâtibîn denilen ve her insanın iyi ve kötü amellerini yazmakla vazîfeli olan melekler, hiç durmadan amellerimizi yazarlar ancak hangi amel riyâ ile hangi amel ihlâs ile yapılmış bilemezler. Kimin muhlis kimin mürâî olduğunu ancak Allah bilir ve ihlâs ile işlenen işlere büyük ecirler verir, riyâ ile yapılanları ise reddeder. Meselâ hacca giden bir kimse görünüşde Allah'ın emrini yerine getirmiş ve pek fazîletli bir iş yapmışdır ancak bu kişi, gösteriş için yani kendisine hacı desinler diye hacca gittiyse bu ameline karşılık bir ecir ve mükâfât alamaz hattâ hesap gününde mahcûb ve rezîl olur. Bunun tam aksi olarak, bir kimse, ihlâs ile bir işe niyyet etse de bir mâni' çıkıp o işi yapamasa, Allah o kimsenin bu niyyetine karşılık sanki o ameli işlemiş gibi ona ecir verir. Halbuki ortada hiçbir fiil ve hareket yokdur. Bir fiil ve iş olmadığı için de melekler bunu yazamaz.
İhlas, kulu Allah'a öyle bağlar ki insanları doğru yoldan saptırmak husûsunda son derece mâhir olan şeytan, ihlâslı kulları aslâ yoldan çıkaramaz. Bu yüzden "şeytan, muhlislerden el çekmişdir" veya "Şeytan muhlislerden ümîdini kesmişdir" denir.
İnsanlar, hep zâhire göre hükmettikleri için, muhlis ile mürâîleri ayırd edemezler. Meselâ aynı câmide aynı anda birçok kişi namaz kılar ama bunlardan bazıları ihlâslı bazıları ise mürâîdir. Fakat görünüşde hepsi birdir.
Büyük velî Cüneyd el-Bağdâdî Kuddise Sırruh Hazretleri bu hususda şöyle buyurmuşlardır :
İhlâs, Allah ile kulu arasında bir sırdır. O sırrı melek bilmez ki yazsın, şeytan bilmez ki bozsun...Muhlislerin düstûru, yukarıdaki levhada yazılı olan şu cümledir :
İlâhî ente maksûdî ve rızâke matlûbî
Allahım! Maksûdum ancak sensin, arzum da ancak senin rızândır