24 Aralık 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Bir âteşe yandım ki ne dil kaldı ne maksûd
Sa'y ü 'amel ümmîd ü taleb oldu siyeh dûd
İkbâl-i cihân ger sana hep olsa da mebsût
Aldanma bu dârü'l-mihenin her şeyi bî-sûd
Feryâd ez în nev'-i vücûd-i 'adem-âlûd
Eflâke çıkan başların 'avdet-gehidir hâk
Tesrî-i sukûta çekiyor bir başı eflâk
Bir fîl-i mehîb mûr-ı za'îf ile olur çâk
Pâkize-vücûd vâr ki olur hem-dem-i nâ-pâk
Feryâd ez în nev'-i vücûd-i 'adem-âlûd
Ashâb-ı gönül derd ü elem gamla mükedder
Nâmerd-i leîm her neyi isterse müyesser
Erbâb-ı fazîlet hele her yerde muhakkar
'Âkillere dünyâda 'adâvetse mukarrer
Feryâd ez în nev'-i vücûd-i 'adem-âlûd
Ahmâklaradır mesned-i ikbâl-i cihânın
Nâdânedir ikrâmı vefâsı humakânın
Dünyâ hele başdan başa mülk-i süfehânın
Kim der ki bu dünyâda yeri var fudalânın
Feryâd ez în nev'-i vücûd-i 'adem-âlûd
Bir yerde kerem sâhibi menfûr-i ekâbir
Bir yerde kalem sâhibi hattât-ı mezâmir
Yok başka hüner şimdi cehâletle mefâhir
Toplandı bütün sâhib-i takvâda mehâzir
Feryâd ez în nev'-i vücûd-i 'adem-âlûd
İnsâna elem kendi emel itdiği her iş
Hiç kimse bunun ön ü sonun itmedi derpîş
Bir gonca için saklanır altında nice nîş
Bir şâh-ı cihânın sonudur medfen-i dervîş
Feryâd ez în nev'-i vücûd-i 'adem-âlûd
İnsân yetişir kendini bulmakla kemâle
Bir yerde düşer kendini bilmekle zevâle
Bir yerde serâb ehli düşer bunca vebâle
Hayretler içinde döner eflâk bu hâle
Feryâd ez în nev'-i vücûd-i 'adem-âlûd
İnsâna belâ kendine mâl itdiği varlık
İnsâna cefâ kendine 'atf itdiği darlık
İnsân kurulan bunca sarây sonra mezârlık
Bâkî değil 'âlemde ne 'izz ü ne de harlık
Feryâd ez în nev'-i vücûd-i 'adem-âlûd
İnsân ne idin şimdi nesin ya n'olacaksın
Bir gün gelecek asla dönüp hâk olacaksın
Nâ-pâk gidersen dime kim pâk olacaksın
Yapdıklarını orda görüp çâk olacaksın
Feryâd ez în nev'-i vücûd-i 'adem-âlûd
Bir nisbet imiş 'izzet ü ikbâl ne kim var
Bir bâzîçedir 'âşık u ma'şûk u füsûnkâr
Bir hârikadır şi'r-i Kemâlî ider izhâr
Bu mısrâ'-ı Yavuz'u nice dem eyledi tekrâr
Feryâd ez în nev'-i vücûd-i 'adem-âlûd
Osman Kemâlî Efendi
Kuddise Sırruh