Bir Ayda Hafız Olan Harika Çocuk

23 Haziran 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi
Eşrâfu ümmetî hameletü'l-Kur'ân 
Ümmetimin en şereflileri Kur'ân'a hâmil olanlardır
Hadîs-i Şerîf

Muzaffer Efendi Hazretleri bu ibretli hikâyeyi hocası Mehmed Râsim Efendi'den naklen anlatmışlardı. Efendi Hazretlerinin Kur'ân ta'lîm etdiği bu zât-ı akdes, bir çok hâfız efendi yetiştirmiş çok kıymetli bir âlim olup Fâtih Câmi-i Şerîfinde uzun yıllar başimamlık vazîfesini de deruhte etmişdir.

Bilmeyenler için önce şu açıklamayı da yapalım ki hikâye iyi anlaşılsın. O devirde devlet ricâli, ekâbir ve zenginler, konaklarında terâvih kıldırmak, mukâbele okutmak ve sâir dînî hizmetleri yapmak için Ramazân-ı Şerîf'e mahsûs bir imâm efendi tayin ederlermiş. Bunlar da hıfzı kuvvetli olanlardan seçilirmiş çünkü terâvih namazları ekseriyâ hatimle kılınırmış.

Bir sene Ramazân-ı Şerîf yaklaşırken, Mehmed Râsim Efendi, yanında küçük bir talebesi de varken, devlet büyüklerinden bir zât ile karşılaşmış. O zât, çocuğa işâret ederek, "Molla hâfız mıdır?" diye sorunca, Hocaefendi, gayr-ı ihtiyârî "Evet, hâfızdır" deyivermiş. Halbuki çocuk hâfız filan değilmiş. Hocaefendi, nasıl böyle bir cevap verdiğine kendisi de şaşırmış ve pişmân olmuş ama hatâsını düzeltmeye imkân bulamadan, o zât, "Mâdem öyle, bu senen bizim konakda terâvihi o kıldırsın" demesin mi! Hocaefendi, ne desin, "Peki efendim" demiş ama fenâ halde bunalmış, daralmış. O zât gitdikden sonra çocuk, Hocaefendi'ye ne dese beğenirsiniz, "Hocam, hiç endîşe buyurmayınız, içiniz rahat olsun, ben her gün bir cüz ezberler, akşam da terâvihi güzelce kıldırırım" demesin mi! 

Hakîkaten de çocuk her gün o akşam okuyacağı cüzü ezberliyor, akşam da namazı hatâsız kıldırıyormuş. Bir, iki, üç derken Ramazân-ı Şerîf'in son akşamına kadar böylece gelmişler. Nihâyet son terâvihde, Kevser Sûresi'ne sıra gelince, çocuk, "İnnâ a'taynâ kel kevser" diyeceği yerde, "İnnâ a’tednâ lil kâfirîne selâsile ve ağlâlen ve seîrâ" âyetini okuyarak Sûre-i İnsân'a geçmiş. Bir iki defa arkadan feth edilmesine rağmen çocuk bir türlü Sûre-i Kevser'i okuyamayıp, fenalaşmış ve düşmüş bayılmış. Hocaefendi de oradakilere meseleyi anlatmış. Tabii herkes hayretler içinde kalmış.

Ne dersiniz? Sizce kerâmet çocukda mı, Hocaefendi'de mi yoksa "Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyân"da mı?. Hiç şübhe yok ki Kur'ân, sâdece elfâz ve ma'nâ bakımından değil her yönüyle mucizedir. Mucizevî yönlerinden biri de kolay ezberlenmesidir ki birçokları Kur`ân'ı sâdece altı ayda ezberleyebilmekdedir. Bu hacimde hiçbir kitabın değil altı ayda birkaç senede bile ezber edilmesi mümkün değildir.



Listeye geri dön