13 Temmuz 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Diyor ki bir zât, böyle bir bayram günüymüş, kurban arefesiymiş. Gâfil bir müslüman gelmiş, elbiseci dükkanına, çocuk elbisesi alacak. "Şu elbiseyi çıkar" demiş. Çıkartırken, "Kaç yaşındaydı çocuğun?", yedi yaşında, sekiz yaşında, olurdu, olmazdı derken, oradan bir çocuk geçmiş. "Hah, benim çocuğum şu çocuğun cesâmetinde" demiş. Çağırmışlar, çocuğa giydirmişler. Meğerse o çocuk da yetîmmiş. Zannetmiş ki çocuk, bana aldı elbiseyi. Halbuki bizim gâfil müslüman, çocuğuna elbise olur mu olmaz mı diye o çocuğa giydiriyor, çocuğunun boyuna enine uyduğu için. Sevinmiş yavrucak. Sonra soydurmuşlar elbiseyi çocukdan, "haydi evladım güle güle" demiş, çocuğu bırakmışlar. Birdenbire çocuğun gözünden yaş boşanmış.
Sen yetîm mi büyüdün, soruyorum sana, babalı mı büyüdün, yetîm mi? Hepiniz kendinize sorun bakayım. Fakîr mi büyüdün zengin mi büyüdün? Zengin büyüdüysen bilmezsin, konuşduğum şeyin zevkini almazsın sen. Fakîr büyüdüysen anlarsın benim konuşduklarımın ne demek olduğunu. Ev kirâsını veremeyen anlar, ev kirâsı verememenin ne olduğunu. Şefkat elinizi açacaksınız. Merhamet cüzdanını açacaksınız. Kalbinizi yani merhamet cüzdanını. Allah rızâsı bekliyor sizi.
Fakat mal sâhibi Hıristiyanmış. Görmüş bu hâdiseyi, dedi, "Efendi, sen bunu hiç yapmasaydın" dedi. Çocuğa, "Gel bakayım buraya" dedi, "Gel evlâdım gel, elbise senin yavrum. Nereye gidiyorsun, gel bakayım". Sardı, erdi. O adama başka bir takım verdi. Devrin şeyhülislâmı hacdaymış, Arafat'daymış, o akşam bir manâ görmüş, rüyâsında demişler ki, "Bu sene hac kabûl olmadı, huccâcın haccı. Ama Kapalıçarşı'da Kosti nâmında bir Hıristiyan bir yetîmi giydirdiği için Allah onun hürmetine huccâcın, hacıların haclarını kabûl etdi". Şeyhülislam bu rüyâyı görmüş, İstanbul'a geldiği vakitde, gelmiş bulmuş Kosti'yi. Demişler ki, "Kosti, Bayram'ın birinci gününe kadar Kosti'ydi ama şimdi ismini Muhammed koydurdu, İslâm ile müşerref oldu" demişler. Ne gördüyse görmüş gece, ona da göstermişler demek ki.