18 Kasım 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
ve
ÎZÂHI
Bir kişiden sorgil haber kim ma'nâdan haberi var
Bir kişiye vergil gönül cânında 'aşk eseri var
Gerçek mürşid, şerî'ate bağlanıp, tarîkatde yol alıp, hakîkate erendir. Bütün mes'ele bu gibi mürşidleri bulup onlardan ma'nâ dersi almakdır. Zâhir ilimleri tahsîl edecek hocaları bulmak kolaydır fakat ma'nâ dersi verebilecek mürşidi bulmak zordur. Gönül verilecek olan zevât da gönlü aşk-ı ilâhî ile dolu olan Allah dostlarıdır. İnsana ancak bunlardan fayda gelir.
Şunun ki dışı hoş durur bilin kim içi boş durur
Dün gün öter baykuş durur sanman bütün dîvârı var
Zâhirî ilimlerde yüksek pâyeler almış, makâm ve mevki sâhibi olmuş ama iç dünyâsını i'mâr etmemiş olanlar dışı hoş içi boş insanlardır. Bunlar dışı gâyet süslü ama içi yıkık dökük evlere benzerler. Nefsini adam edememiş, olan bir âlim, belki bilgi küpüdür ama irfânı olmadığı için boş boş konuşur, habire ma'lûmatfuruşluk yapar ama hiç bir yaraya merhem olamaz.
Bir devlengeç yuva yapar yürür ilden yavru kapar
Doğan ileyinden sapar zîr'elinde murdârı var
Sahte mürşidler, çaylak kuşuna benzer. Nasıl ki çaylak bir yuva yapar, sonra gider başka bir kuşun yavrusunu kaparsa bunlar da kendilerini mürşid diye tanıtır, ya bir tekkeye çöreklenir ya kendine bir yer bulur, türlü tuzaklarla saf insanları kendilerine bağlar ve onları istismâr ederler. Onlara hiç bir faydaları olmadığı gibi ma'nen çok büyük zararalar da verirler. Allah dostları ise doğan kuşu gibidir, mala, mülke, makama, mevkiye, şöhrete hâsılı dünyâ cîfesine aslâ itibar etmezler. Sahte mürşidler çaylağın doğandan kaçması gibi Allah dostlarından kaçarlar zîrâ onların işi gücü murdar ettikleri avları ile uğraşmakdır.
Yokdur doğanla birliği ya Hakk'a lâyık dirliği
Bir kişiden um erliği anın safâ nazarı var
İrfândan nasîbi olmayan çaylak tabîatlıların Allah dostları ile hiç bir alâkası yokdur, bunların Hakk'a lâyık hiç bir işleri de yokdur. Erlik, kendisinde safâ nazarı olanlardadır yani gerçek erler, hâliyle de kâliyle de kalblere safâ veren Allah dostlarıdır.
Sûret ile çokdur âdem değmesinde yokdur kadem
Evvel âhir ol pîş kadem bir Muhammed serveri var
Görünüşü insan olan niceleri vardır ki bunlar hakîkatde insân sayılmaz. Bunların yaptıklarından kimseye bir hayır da gelmez. İnsan öyle bir mürşide bağlanmalı ki, o mürşid Muhammed aleyhisselâmı önder bilmeli yani dâimâ İmâmü'l-etkiyâ olan Resûl-i Kibriyâ'nın izinden gitmeli ve her işi şerî'at-ı garra-i Ahmediyyeye uygun olmaldır.
İven yolu durur mîşe mîşe kolaydır kolmaşa
Mîşe olan yerde paşa harâmî çok anteri var
Harâmîler eskeriyâ ormanı ve ıssız vâdîleri mesken tutarlar çünkü bu gibi yerler yolu oradan geçenleri tuzağa düşürmek için çok elverişlidir. Yolu buralar düşenler, bu gibi yol kesen eşkiyâya çok dikkat etmelidir. Sahte mürşidler de, yol kesen eşikiyâ gibidir hattâ onlardan daha da beterdir. Zîrâ bildiğimiz eşkiyâ, insanın parasını ve malını almak için yol keser. Mürşidlik taslayan şarlatanlar ise, Hakk'a tâlib olanların yolunu kesip, onların ma'nevî yolculuğuna mâni' olur ve onları ma'nen mahvederler.
Şeyh ü dânişmend ü velî cümlesi birdir er yolu
Yûnus'dur dervîşler kulu Tapduk gibi serveri var
Gerçek mürşidlerin bazıları şeyh, bazıları da âlim kisvesindedirler, bazıları da velî oldukları halde, kendilerini gizlerler, sıradan insanlar gibi görünürler. Allah dostlarının görünüşleri farklı da olsa, hepsi birdir, hepsi de tâlibi irşâda ve Hakk yolunda rehberliğe ehildir. Böyle bir mürşidi bulan, hemen onu önder edinmeli ve kapısında kul olmalıdır.
Yûnus Emre
Kuddise Sırruh