11 Temmuz 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Tanınmış dîn bilginlerinden ve ünlü fakîhlerden Gâzî Darrar ibn Ömer rahimehullah, Allah rızâsı için uzun yıllar serhad boylarında savaşlarda bulunmuş, mertliği, yiğitliği, cesaret ve metâneti ile şöhret kazanmışdı. Hacc farîzasını yerine getirmek niyeti ile kumandanından izin istedi. Hizmet ve gayretlerini gözönünde bulunduran kumandanı da, onun ferâgat ve fedâkârlığını mükâfâtlandırmak üzere kendisine müsâade etdi.
Gâzî Darrar, devrin kutbü'l-ârifîni olan büyük şeyhlerden Hazret-i İshak kuddise sırruh ile vedâlaşmak ve hayır duâsını almak üzere kendilerini ziyârete gitdi. Hac farîzasını îfâ kasdiyle bir süre için cihâdı terkederek Mekke-i Mükerreme'ye gideceğini arz edip, duâsını niyâz eyledi ve Hazret'den helâllık diledi. Hazret-i İshak, kendisine, "Yâ Darrar, Kabetullah'a yüz sürmek niyet-i hâlisânesiyle hazırlandığın için seni kutlar ve candan tebrîk ederim. Fakat cihâd ve gazâ gibi mukaddes bir görevi, hac sevâbına fedâ etmenize gönlüm râzı olmadığı gibi, bu hareketinizi şer'an dahi câiz görmem. Zîrâ kendi maşûkun olan haccı ve Kabe'yi, Cenâb-ı Hakk'ın maşûku olan cihâda tercîh ediyorsun. Yâ Darrar, bilmiş ol ki, sen Kabe-i Muazzama'ya âşıksın ama Allahu Sübhânehu ve Teâlâ da cihâd ve gazâya âşıkdır. Kendi aşkın uğruna, mahbûb-i hakîkînin maşûkunu terk etmen câiz olur mu? Yâ Darrar, çok iyi bilirsin ki, Seyyidü'l-enâm aleyhi ve âlihî efdalü't-tahiyyete ve's-selâm Efendimiz, ömürleri boyunca yalnız iki kerre haccetmişler ve fakat cihad âyetinin nüzûlünden sonra âlem-i cemâle intikâl buyuruncaya kadar cihâdı hiç terketmemişlerdir. Ashâb-ı kirâmdan bazıları, bazı gazâlarda Habîb-i Kibriyâ'dan hacc için ruhsat istemişler ve şu hadîs-i şerîf ile karşılık almışlardır :
Ey Allah rızâsı için haksızlık ve kötülüklere karşı çıkan, din, millet ve mukaddesât düşmanlarına Allah için kurşun sıkan kahraman gâzîler. Rütbeni, dereceni ve Allahu Teâlâ indindeki şeref ve itibarını, bu hadîs-i şerîfden anla. Görevinin kıymet, ehemmiyet ve faziletini öğren ve Allah yolunda yapılan bir savaşın kırk defa haccetmekden üstün olduğunu iyi bil.
Şeyh İshak hazretleri, irşad ve îkâzlarına şöyle devâm buyurdular :
Yâ Darrar, iki cihân serverinin bu müjdesi üzerine, ashâb-ı kirâm haccetmekden vazgeçdiler, savaş alanında Allah rızâsı için kahramanca savaşdılar ve canlarını Hakk yoluna kurbân ederek şehidlik rütbesine ulaşdılar. Niyyetin hâlis olduğundan, Allahu Teâlâ sana iki kat ecir bahş ve ihsân buyuracakdır. Zira Allahu Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri, dilediğine kat kat ecir verir ve dilediği kadar da arttırır, "Vallahu yudaifu li men yeşâu vallahu vâsiun alîm" âyet-i kerîmesi, bu görüşün delîli ve şâhididir.
Ya Darrâr, bütün manevî sorumluluğu nefsime âid olmak şartıyla temin ederim ki, bazı yerlerde gazâ haccdan mukaddesdir. Gazâ meydanında bulunan bir gâzî, dîn ve millet düşmanları karşısında metânetle durduğu her ân, bir hac sevâbına nâil olur. Unutmamalıdır ki, Kabe-i Muazzama'nın korunması da, savaş alanında kâfirlere ve dîn düşmanlarına karşı koymakla mümkündür.
Darrar ibn Ömer, bu îkâz ve irşâd üzerine o yıl haccetmekden vazgeçerek sınır boyundaki görevi başına gitdi, dîn ve millet düşmanlarıyla sonuna kadar savaşdı. Allahu Teâlâ, onların hepsinden razı olsun.
www.muzafferozak.com