Bir Pâyitâhtın Pâyimâli ve Bir Bursa Efendisinin Serencâmı
17 Ocak 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Ne bu kitap, bildiğiniz kitaplardandır, ne de yazarı olan zât bildiğiniz yazarlardandır.
Eserin müellifi, Safiyyüddîn Bey, yıllar önce tanıma şerefine nâil olduğum, eşi menendi olmayan insanlardandır. Bu zât, sanki yüz-iki yüz yıl öncesinden gelmiş, melek-sıfat, dervîş-meşreb ve timsâl-i edeb bir Bursa Efendisidir.
Kitaba gelince...Bu kitap kuru bir bilgi yığını değil uzun yıllar süren bir serencâmın hikâyesidir. Bu serencâm, Safiyyüddîn Bey'in ömrünü vakfettiği ecdâd yâdigârı eserleri kurtarma mücâdelesinin serencâmıdır ve Bursa ile sınırlı da değildir.
Kitap bildiğiniz kitaplardan değildir demişdim zîrâ bu eser başdan sona bizzat Safiyyüddîn Bey'in şahsî gayretleriyle ihyâ ve ta'mîr olunan eserlerin hikâyeleri ile doludur. Bizzat tabirinin altını birkaç defa çizmek lâzım çünkü Safiyyüddîn Bey bu çalışmaları masa başında, kalemle defterle değil bizzat eline testereyi, keseri alarak, yeri geldiğinde çatıya çıkarak, yeri geldiğinde toprağı kazarak, tozun toprağın arasında bir amele gibi çalışarak yapmışdır. Kendisine birkaç gün çıraklık yapma bahtiyârlığına nâil olduğum, İstanbul'daki büyük bir dergâhın tamiratında, koca koca taşıyıcı ahşap sütunları, binâya hiç zarar vermeden, tek başına yerinden çıkartıp, yenilerini yerleştirdiğine hayretle şâhid olmuş ve ustalığına hayrân olmuşdum. O da buna mukâbil tebessüm ederek "Siz mühendislik okuyorsunuz, fakültede size bunları öğretmiyorlar değil mi?" diyerek latîfe etmişdi.
Nice eserlerin ihyâsında ve ta'mirâtında çok büyük hizmetleri olan bu zât-ı şerîf, âdetâ tek kişilik bir ordu gibi çalışmış ve hepimize büyük bir numûne-i imtisâl olmuşdur. Cenâb-ı Hakk, sa'yini meşkûr, hizmetlerini dâim, ömrünü sıhhat ve âfiyetle müzdâd eylesin.