Bir Sinek Bir Kartalı Nasıl Mağlûb Eder?

17 Nisan 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

Tasavvuf

Niyâzî Mısrî Hazretleri, Hazret-i Yûnus'un "Bir sinek bir kartalı salladı yere urdu, yalan değil gerçekdir ben de gördüm tozunu" beytini îzâh ederken buyuruyorlar ki :

Bu beyt bazı riyâset ve câh sâhibleri olan davâ sâhibleri ve amelde kâmil geçinen cîfe-i dünyâ kuzgunlarının ve ehl-i tarîkat münkirlerinin hallerin ve gözde hor ve hakîr ve fakîr ve miskîn gezen urefâ ve zurefânın kâmillerin beyân eder. Yani, bunların zâhirlerinin fakr u fenâsını ve tezellül ve meskenetlerini görüp, istihzâ tarîkiyle onlara bazı suâl eyleyüp, onlardan her birisi bunların gözüne sinek kadar görünmeyip, urefâ ile söze ve irfâna geldikde, sinek misâli olan fakîr, şâhin gibi o kartalı kaldırıp yere urduğun beyân eder. Yani gözde hor olan dervîş, azamet ve şöhret ıssı filan efendiye gâlib olur.  "Ben de gördüm tozunu" dediği, Azîz, kendileri de ümmî ve fakîrü'l-hâl olup, nice zaman zâhid ve âlimler ona ilzâm tarîkiyle bazı suâle şurû' etdiklerinde,  suâllerine cevâbından sonra, kendileri de bazı onlara suâl edip, cevâbında onları âciz etdiğini beyân eder. Yani "ol hâl bana da vaki' oldu, onlar gibi kartalların âciz olduklarına ben de rast geldim" demekdir. "Men ahlsallahe erba'îne sabâhen zaharet yenâbî'u'l-ilmü min kalbin alâ lisânin". Haddizâtında bir kimse kırk gün hulûs üzere hâlis muhlis sabaha dâhil olsa, yani kırk gün hulûs üzerine olsa, ilim pınarları onun kalbinden lisânı üzere cârî olur. İmdi bunların bazısı kırk hafta ve bazısı kırk ay ve bazısı kırk yıl hulûs ile sabâha dâhil olmuşlardır. Ömründe kırk gün hulûs görmeyen kalbe gâlib gelse aceb midir? İmdi, kartalın ve kuzgunun arı ile ne münâsebeti olur. Kartal her ne kadar gözde büyük ise de, yediği cîfedir ve kendinden çıkan dahi cîfedir. Ammâ arı her ne kadar gözde küçük ise de yediği güzel kokulu çiçekdir ve kendinden çıkan dahi güzel tatlı baldır. İmdi, doğan ve şâhin misilliler ile münâsebeti olmadığı bi-tarîk-i evlâ.

Listeye geri dön