28 Ekim 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Bu câmi doldu ve boşaldı, ben buna şâhidim. Doldu boşaldı dediysem, Cuma namazında değil, terâvih namazında da değil, bayram namazında da değil. Bu câminin cemâatinden kim varsa hepsi öldüler. İmâmından, vâizinden, müezzinine kadar kim varsa hepsi öldüler, tekrar yeniden bir cemaat geldi. Ben bu câmide kırk beş, kırk altı sene evvel müezzindim. Buranın cemaati civarda oturan eski ekâbir insanlardı. Kimisi Mekke mollası, kimisi vâli mütekâidi idi. Hepsi öldüler. Müezzinler öldü, imamlar öldü, vâizler öldü.Efendi Hazretleri, "Bakın, bu hususda biraz konuşalım" buyurdular ve o yıllarda Bâyezid Câmi-i Şerîfinde vaaz eden hocaefendileri saymaya başladılar :
Hacı Hayrullah Efendi vaaz ederdi, Hacı Necîb Efendi vaaz ederdi, meşhûr Sadreddîn Efendi vaaz ederdi, Besim Efendi vaaz ederdi, Abdülhakîm Efendi vaaz ederdi, Manisalı Mustafa Efendi vaaz ederdi. Sonra Rizeli Hacı Bilâlzâde Mustafa Âsım Efendi vaaz etmeye başladı. Hacı Cemâl Efendi vaaz ederdi. Buranın hatîbi Hâlid Bey idi. Sonra Akreboğlu Hâfız Osman Efendi geldi. Muammer Efendi vardı, imâmeti babadan kalma idi, onu şuradaki Mimar Hayreddin Câmisine imam verdiler, oraya gitti. Yani hep boşaldı bu câmi.Efendi Hazretleri, Bâyezid Câmi-i Şerîfinin Ramazân aylarındaki ahvâli hakkında da şöyle buyurdular :
Bu câmide, dört yüz seksen altı minder vardı. Bu minderler halkın oturması için değil, mukâbele okuyan hâfızlar içindi. Mindersiz okuyanlar da ayrı. Burada her cenâhda her anda hâfızlar mukâbele okurdu. Mukâbeleler sabah saat onda başlardı. İftara yakın bir vakitde, herkes gittikden sonra, Yeraltı Camii Hatîbi Hâfız Ali Efendi gelirdi, mihrâbda okurdu. Akşam ezanında, burada namaza kalanların oruç açması için bir okka zeytin dağıtırdık. Şimdi kimse yok!Bir okka, yaklaşık 1,3 kiloya tekâbül eder. Bu da nereden baksak en az 300 belki de 400 tâne zeytin demekdir. Demek ki o yıllarda hem de Ramazân-ı Şerîfde, Bayezid Câmi-i Şerîfinde, akşam namazını cemaatle kılan en az 300 belkiş de 400 kişi varmış.