15 Temmuz 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Bu fenânın 'izz‐ü câhı 'ıyş ü nûşu bir hayâl
Görmedim bir 'izzetin kim bulmaya âhir zevâl
Günbegün eksilmede her ehl‐i fazl ü ehl‐i hâl
Gitmede zevki cihânın gelmede dâim melâl
Nice erbâb‐ı 'ulûmu kıldı bizden mevt ırâk
Her birinin iftirâkı kıldı bizi ke'l‐hilâl
Gerçi insâna kalır bin hasret‐ü derdiyle gam
Gitdiğince dünyâdan her ehl‐i fazl‐ı zül‐kemâl
Lîk gitdikte 'azîzim Şeyh Muhammed dünyâdan
Kalbimizi yakdı derdi kaddimizi kıldı dâl
Rûh idi cism içre gûyâ şehr‐i Uşşâk'da o pîr
'Âlem‐i ervâha uçdu eyleyüp 'azm‐i visâl
Âh u vâh‐ı firkât u hicrâne yanmakda dilim
Gözlerim kân ile doldu bir yanağım üstü âl
N'idelim çün "küllü şey'in hâlikun" dedi Hudâ
Diyelim "el‐hükmü lillâhi'l-kebîrü'l-müte'âl"
Hüsn‐i hâtimine Niyâzî dedi târihin anın
Allâh Allâh dedi ve kıldı bekâya irtihâl
Niyâzî Mısrî
Kuddise Sırruh
ÎZÂH
Niyâzî Mısrî Hazretleri bu nutk-i şerîfini, mürşidi Ümmî Sinân Hazretlerinin Uşak'daki halîfesi Mehmed Efendi'nin irtihâli üzerine îrâd etmişdir.