6 Ağustos 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
ve
ÎZÂHI
Bulan cem'iyyet‐i kübrâ olur sâf
Vücûdu olur anın "hâ" ile "kâf
Cümle varlığından geçip Hakk'da yok olanlar, cem' makâmına ulaşarak sâfiyete erişirler. Bunlar fenâdan sonra Hakk ile bekâ bulmuşlardır ki sôfiyye lisânında buna Hakk ile Hakk olmak denir. "Halk" ile "Hakk" lafızları arasında tek bir harf farkı vardır. O harf "lâm" harfidir. Sôfiyye lisânında "lâm", Hakk'dan gayrısını nefyetmeye remzdir. Halk ise, mahlûkât ve mevcûdât ma'nâsınadır. Kim ki cümle mevcûdâtı ve mahlûkâtı yok bilir, o Hakk'ı bulur.
Diliyle eylemez da'vâyı merdî
Gönülde himmetidir "nûn" ile "kâf"
Bu mertebeye erenler, kendilerini öne çıkarmazlar, erdik demezler, velâyet iddiâsında bulunmazlar. Bu makâma çıkanlar Hakk'ın sıfatlarına büründüklerinden bütün cihân onların emrindedir. Bu gönül sultânları halîfetullah oldukları için bütün cihâna hükmederler. Sôfiyye lisânında bu velîlere "kutub" tabir edilir.
Olur zâtı bu mevcûdâtın ol cân
Olur bu kevn ana a'zâ vü evsâf
Bu velîler, cümle mevcûdâtın rûhu mesâbesindedir. Bütün kâinât bir vücûdun uzuvları gibi, kutbiyyet mertebesindeki veliyyullah ise o vücûdun rûhu gibidir. Nasıl ki insanın vücûdunu rûhu idâre ediyorsa, bütün kâinâtı da kutbiyyet makâmındaki evliyâullah idâre eder.
Nitekim cân olur mahfî bedende
Gerekdir ola mahfî kutb‐i etrâf
Nasıl ki bütün işi yapan aslında rûh olduğu halde, görünen sadece bedense, rûh görünmüyorsa, bu velîler de gizlidir.
Fenâ meydânının merdi olan er
Niyâzi gibi etmez ol kuru lâf
Kendisine kutbiyyet verilen velîler Hızır aleyhisselâm misâli, yalnızca vazîfelerini yaparlar, gerisine karışmazlar.
Niyâzî Mısrî
Kuddise Sırruh