Bulmak Dilersen Dâim Se'âdet
26 Ocak 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Bulmak dilersen dâim se'âdet
Cân ü gönülden Allah'a yalvar
Gafletde kalma eyle ibâdet
Cân ü gönülden Allah'a yalvar
Üç günlük dünyâya kanmayıp ebediyyen mes'ûd olmak isteyen, bütün kalbiyle Allah'a dönmeli. Kalbindeki gafleti gidermeli, kötü sıfatları çıkarmalı, Hakk ile arasında perde olan ne varsa hepsinden kurtulmalı. Hakk'a ibâdeti ni'met bilmeli, seve seve ibâdet etmeli, ibâdetlerini karşılıksız yapmalı, Allah'a cennet arzusu veya cehennem korkusuyla değil ibâdete lâyık ma'bûd-i mutlak O olduğu için ibâdet etmeli, sadece ibâdetlerini değil her işini de ihlâs ile yapmalı.
Üç günlük dünyâya kanmayıp ebediyyen mes'ûd olmak isteyen, bütün kalbiyle Allah'a dönmeli. Kalbindeki gafleti gidermeli, kötü sıfatları çıkarmalı, Hakk ile arasında perde olan ne varsa hepsinden kurtulmalı. Hakk'a ibâdeti ni'met bilmeli, seve seve ibâdet etmeli, ibâdetlerini karşılıksız yapmalı, Allah'a cennet arzusu veya cehennem korkusuyla değil ibâdete lâyık ma'bûd-i mutlak O olduğu için ibâdet etmeli, sadece ibâdetlerini değil her işini de ihlâs ile yapmalı.
Aldanma zinhâr fânî cihâna
Takvâ vü zühdü kût eyle câna
Uçmak dilersen bâğ-ı cinâna
Cân ü gönülden Allâh’a yalvar
Hakk'a vâsıl olmak isteyen fânî dünyâya aldanmamalı. Fetvâ tarafını değil takvâ tarafını, ruhsat yolunu değil azîmet yolunu tutmalı. Nasıl bedenin gıdası varsa rûhun da gıdası ibâdet, tâ'at ve zikrullahdır. "Cennet-i ef'âl"e de "cennet-i sıfat"a da "cennet-i zât"a da rûhunu bunlarla kuvvetlendirenler gidebilir.
Kaldır dilinden kesret hicâbın
Sırrında oku vahdet kitâbın
İçmek dilersen vuslat şarâbın
Cân ü gönülden Allâh’a yalvar
Hakk'a vuslat kesretde vahdeti bulmakla mümkündür. Zîrâ kâinâtda her ne varsa Hakk'ın tecelliyâtı eseridir. Düşünülecek olursa esmâ-yı ilâhî de çokdur ama cümlesi tek bir zâta işâret eder. Öyleyse kesret bize göredir, hakîkat vahdet üzeredir. Vuslata nâil olmak isteyen kişinin vahdet sırrına ermesi gerekir.
Takvâ vü zühdü kût eyle câna
Uçmak dilersen bâğ-ı cinâna
Cân ü gönülden Allâh’a yalvar
Hakk'a vâsıl olmak isteyen fânî dünyâya aldanmamalı. Fetvâ tarafını değil takvâ tarafını, ruhsat yolunu değil azîmet yolunu tutmalı. Nasıl bedenin gıdası varsa rûhun da gıdası ibâdet, tâ'at ve zikrullahdır. "Cennet-i ef'âl"e de "cennet-i sıfat"a da "cennet-i zât"a da rûhunu bunlarla kuvvetlendirenler gidebilir.
Kaldır dilinden kesret hicâbın
Sırrında oku vahdet kitâbın
İçmek dilersen vuslat şarâbın
Cân ü gönülden Allâh’a yalvar
Hakk'a vuslat kesretde vahdeti bulmakla mümkündür. Zîrâ kâinâtda her ne varsa Hakk'ın tecelliyâtı eseridir. Düşünülecek olursa esmâ-yı ilâhî de çokdur ama cümlesi tek bir zâta işâret eder. Öyleyse kesret bize göredir, hakîkat vahdet üzeredir. Vuslata nâil olmak isteyen kişinin vahdet sırrına ermesi gerekir.
Yoklukda yokla ma'nâyı Mahvî
Maksûdu anla sarf eyle nahvi
Merdûd-i râh ol gel iste sahvi
Cân ü gönülden Allah'a yalvar
Hakk'a vusûl yok olmakla mümkündür. Nefsini kurbân etmeyen Allah'ı bulamaz. Maksûd-i hakîki olan Allah'ı bulmak isteyen lafızda kalmamalı, ma'nâya nüfûz etmeli, şekil ve sûrete değil öze ve sîrete kıymet vermeli. Önce aşka düşüp mest olmalı, menzil-i maksûda varınca, mestlikden ayılıp kendine gelmeli.
Hakk'a vusûl yok olmakla mümkündür. Nefsini kurbân etmeyen Allah'ı bulamaz. Maksûd-i hakîki olan Allah'ı bulmak isteyen lafızda kalmamalı, ma'nâya nüfûz etmeli, şekil ve sûrete değil öze ve sîrete kıymet vermeli. Önce aşka düşüp mest olmalı, menzil-i maksûda varınca, mestlikden ayılıp kendine gelmeli.
Şeyh Îsâ Mahvî
Kuddise Sırruh