Bursevî Hazretlerinin Rûhü'l-Beyân Hakkındaki Rüyâsı

26 Temmuz 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

Rüya

İsmâil Bursevî Hazretleri Kitâbü'n-Netîcesinin sonunda, kendilerine vârid olan "إِنَّ هَذَا مَا تُوعَدُونَ" âyet-i celîlesi hakkında buyuruyorlar ki :

Yani kable'z-zuhr işâret-i ilâhiyye vâkı' oldu ki, "Sana va'd olunan kitâbın itmâmı karîb oldu". Zîrâ Allâhu Teâlâ ihlâf-ı va'd etmez, belki incâz eder. Ve bundan bu kitâbın tasnîfine şurû' etmek hak olmak iktizâ eyledi. Zîrâ eğer bâtıl ve hayâlât-i nefsâniyye üzerine olaydı belki esb-i himmet menzile ermez yolda kalırdı. Fe lillahi'l-hamd ve'l-minne.

Ve bunun nazîri mukaddemen tahrîr etdiğimiz Rûhu'l-Beyân nâm tefsîrimizdir ki üç mücelled-i kebîrdir ki Kur’ân'dan her on cüz bir mücelled olmak üzeredir. Ona binâen her cildin unvânı başka hutbe ile bed' olunmuşdur. Çünki cild-i evvel tamâm oldu, bunun kitâbet ve tertîbinden olan meşakkat ve itmâmına dek tûl-i müddet zarûrî olduğu hâtıra geldikde hâb galebe eyleyip gördüm ki bir kimse mührü fekk olunmuş bir mektûb getirip önüme bırakdıkda ben dahi alıp "Bu mektûb mukaddemen okunmuşdur, buna hâcet yokdur" dediğimde ol kimse dahi "İki mektûb dahi vardır gelecek" diye va'd edip gâib oldu. Fakîr dahi intikâl eyledim ki üç mektûb üç cild tefsîr ola ki biri okunup tamâm olmuşdur ve ikisinin tamâmı dahi mev'ûddur. Velâkin havfımdan her bâr "Yâ Rabb, tasdîk-ı rü'yâ eyle" diye duâ ederdim. Nitekim cild-i sânî hutbesinde mufassaldır.

Âhir selâs mücelledât yirmi üç sene ki müddetü'l-vahydir, onda tamâm oldu. Zîrâ esnâ-i tahrîrde iki defa gazâ ve iki defa dahi hacc iktizâ eyleyip Şerh-i Muhammediyye ve Şerh-i Mesnevî gibi dahi bazı âsâr tevassut etmekle müddet-i tahrîr mütemâdî olmuşdur. El-hamdü lillâhi Teâlâ ki rü'yâmı tasdîk ve va'dini incâz edip eserimi kabûle karîn kıldı. Nitekim âhir-i Tefsîr'de mübeyyendir.

İşte bu işâretler, rahmânî olmakla netîcesi mev'ûd olduğu üzere zuhûr eyledi. Husûsâ bu Kitâbü'n-Netîce bu hacm-i 'azîm ile müddet-i kalîlede encâma resîde oldu. Maa-hâzâ bu esnâda Pend-i Attâr nâm kitâb üzerine bu hacme karîb şerh-i kebîr tahrîr olundu. Ve bunlardan mukaddem bu hacimde Kitâbü'l-Hitâb ve Kitâbü'l-Hakkı's-Sarîh dahi tesvîd olunmuşdur. Maksûd temedduh değil, belki fazl-ı ilâhî ile iftihârdır. Kâlallahu Teâlâ : "قُلْ بِفَضْلِ اللّٰهِ وَبِرَحْمَتِه۪ فَبِذٰلِكَ فَلْيَفْرَحُواۜ هُوَ خَيْرٌ مِمَّا يَجْمَعُونَ".

Lillâhi'l-minne ki bin yüz otuz altı senesi müştemil olduğu şehr-i Ramazân'ın on yedinci rûz-i Cuma işrâkından sonra Şerh-i Pend şîrâze-bend-i tekmîl ve yine sene-i mezbûre Şevvâl'inin râbi'i yevmü'l-ehad bade'z-zuhr bu Kitâb-ı Netîce'ye hatm-i hitâm urulup eser-i celîl olmuşdur.
Listeye geri dön