23 Eylül 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
TASAVVUF
Tasavvuf terk-i da'vâdır demişler
Dahi ketmân-ı ma'nâdır demişler
Tasavvuf terk-i kıyl ü kâle derler
Hemen vecd ü semâ u hâle derler
Tasavvuf hıfz-ı evkât demişler
Tasavvuf terk-i tâmâte demişler
Tasavvuf bâbıdır bezl ü 'atânın
Tasavvuf beytidir mihr ü vefânın
Tasavvuf bir hidâyetdir Hudâ'dan
Bunu söylemedim bil hevâdan
Tasavvuf terk-i evtândır demişler
Tasavvuf hicr-i ihvândır demişler
Tasavvuf dâim olmakdır murâkıb
Olup erte gece hâlin muhâsib
Tasavvuf etmemeklikdir tasarruf
Hakk'ın emrine etmeyüp tasallut
Tasavvuf kalbi Hakk'a bağlamakdır
Yüreğin 'aşk oduyla dağlamakdır
Tasavvuf hüsn ü hulk ile edebdir
Velî hüsn ü edeb i'tâ-yı Hakk'dır
Tasavvuf bilmedir etvâr-ı kalbi
Eridüp koymaya kalbinde kalbı
Tasavvuf yâr olup bâr olmamakdır
Gül-i gülzâr olup hâr olmamakdır
Cihânın şâhı Abdullah Ensâr
Demiş yâr ol velî bâr olma zinhâr
Düşüben 'aşk oduna bî-tekellüf
Yanup gülü kül olmakdır tasavvuf
Yanar bir şem'idir Hakk'ın tasavvuf
Dememekdir iyiye yavuza tüf
İrâdetdir demiş ba'zı tasavvuf
Demeyüp şeyhine üstâdına yuf
Demiş bir uğrayan feth ü fütûha
Tasavvuf bezl-i nefse bezl-i rûha
Kerâmet satmamakdır tasavvuf
Hakk'ın işinde itmeyüp tasarruf
Vefâ göstermedir mânend-i Yûsuf
Ganîmet bilmedir vakti tasavvuf
Geçen ömr için edüp teessüf
Cefâ eden kesân içün telattuf
Demiş Zünnûn-i Mısrî kim tasavvuf
Kabûl-i şer'dir terk-i tekellüf
Demiş Ma'rûf-ı Kerhî kim tasavvuf
Temellükdür tehallukdur telattuf
Ebû Bekr ü Ömer der kim tasavvuf
Ta'arrufdur ta'arrufdur ta'arruf
Denilmişdir tasavvuf mâ-sebakdan
Sükûn-i kalbdir mâ-dûna Hakk'dan
Demişdir bu sözü Hamdûn Kassâr
Mürîd-i Bû Türab şeyh-i ebrâr
Tasavvuf oldur olup çeşm-i tayyâr
Ola ahvâl-i kalbi 'ayn-ı seyyâr
Demişler bu sözü sâhib-icâbet
Nedir dense tasavvuf de inâbet
Olar kim şeyhlik temkîne derler
Tasavvuf tevbe vü telkîne derler
Ebû Osman Mekkî'nin sözüdür
Tasavvuf zühd ü takvânın özüdür
Demişdir kim tasavvuf Bişr-i Hâfî
Eridüp etmedir gönlünü sâfî
Tasavvufdur diyen İbrâhim Edhem
Tarîkatda Hakk'ın durmağı muhkem
Tasavvufdur denilmiş üns ü kurbet
Ara yerden sürünüp havf ü heybet
Tasavvuf buğz-ı dünyâ-yı denîdir
Bu sözü söyleyen bil Ruşenî'dir
Kitâbında demiş sâhib-i tasavvuf
Cemî' ondur erkân-ı tasavvuf
Tasavvufdur denilmiş safvet-i kalb
Hudâ'dan gayriden kalbin idüp kalb
Tasavvuf halkdan kaçmağa derler
Özü'yçün Hakk'a yol açmağa derler
Kerâmet satmamaklıkdır kerâmet
Kerâmetdir denilmiş terk-i 'âdet
Muhibb mahbûbla ey sâhib-i sa'âdet
Görüp söyleşmedir keşf ü keramet