Bugün kimse sorsanız ya kendisinin ya da yakınlarından birinin depresyonda olduğunu söyleyecekdir. Son derece yaygın olan depresyon ya da depresif rûh hâli kimilerinde hafif kimilerinde ise oldukça ağırdır. Hattâ bazıları bu ağır depresyona tahammül edemez ve, Allah korusun, intihara dahî teşebbüs ederler. Bu hastalar doktora giderlerse, doktor bunlara antidepresan denilen ilaçlar verir. Fakat doktorlar da bilir ki aslında bu ilâçlar depresyonu tedâvi etmez sadece bazı semptomlarını yok eder ya da hastanın daha kötü duruma düşmesine mâni' olur.
Dünyânın her tarafında son derece yaygın olan bu hastalığın sebebi acabâ nedir? Tıp bu hastalığı yenmekde neden âciz kalmışdır?
İnsan rûh ve bedenden müteşekkildir. Rûh ulvîdir ve Allah'a bağlıdır, beden ise süflîdir ve dünyâya bağlıdır. Rûh hep Allah'ı arar, beden ise hep dünyevî şeylerden zevk alır. Bir insan, ulvi olan rûhunu bedene hâkim kılacağı yerde, süflî olan bedenini rûhuna hâkim kılarsa, rûh fenâ halde sıkılır ve daralır. İşte depresyonun sebebi budur. Sûre-i Tâhâ'daki "وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا / Ve men a’rada an zikrî fe inne lehû ma'îşeten dankâ" âyet-i kerîmesi bir yönüyle bu hakîkate işâret eder. Daha önce "Hakk'ın Zikrinden Yüz Çevirenler İçin Dünyâ Hayâtı Zehir Olur" başlığıyla yayınladığımız yazıda da bu husûsa temâs etmişdik, dilerseniz oradan okuyabilirsiniz. Rûhun gıdâsı zikrullah ve ibâdetdir. Allah'ı unutan bir insan bütün dünyâya hükmetse dahî rahat edemez. Allah'ı unutmayan, Allah'a hem kalbiyle hem de kalıbıyla bağlı olan insan ise, ne kadar büyük belâlara uğrasa da, ne kadar büyük derdlere düşse de, gönlü hep genişdir, hep refah ve seâdet içindedir. Ra'd Sûresindeki "الَّذِينَ آمَنُواْ وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُم بِذِكْرِ اللّهِ أَلاَ بِذِكْرِ اللّهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُ / Ellezîne âmenû ve tatmainnu kulûbuhum bi zikrillâh, e lâ bi zikrillâhi tatmainnul kulûb" âyet-i kerîmesi bu insanlar hakkındadır.
İşte bu yüzden bütün büyük mürşidler ittifak halinde hep şu hakîkati dile getirmişlerdir :
İnsanın sıkılmasının sebebi nefsinden başka bir şey değildir. Eğer insan nefsini ezmezse nefsi onu ezer, eğer insan nefsini mahkûm etmezse nefsi onu mahkûm eder, eğer insan nefsini zelîl etmezse nefsi onu zelîl eder.
Kim Allah'ı bollukda zikrederse Allah da onu darlıkda zikreder
Kim Allah'ı sağlıklı iken zikrederse, Allah da onu hasta iken zikreder
Kim Allah'ı gençliğinde zikrederse, Allah da onu ihtiyarlığında zikreder
Kim Allah'ı rahatda zikrederse Allah da onu zahmetde zikreder