23 Şubat 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Muhârebelerde düşmanla gazâda, nakkâre vurur, zurna çalar, def vurulur. Bu, bugüne kadar islâm memleketlerinde, islâm ordularında cârî olmuşdur. Düne kadar, İslâm'ı muhâfaza ve müdâfaa eden Osmanlı İmparatorluğunun mehter alayları vardı. Bunlar çalgı çalarlardı. Ama çalgının mubah kısmı vardır, haram kısmı vardır. Eğer hepsine birden haram diyecek olursak, zinâ ile cimâı birbirinden ayırmış olmayız. Cimâ ile zinâ aynı fiildir, bir kadınla bir erkeğin ictimâ'ıdır. Ama birisi meşrû biri gayr-i meşrûdur. Çalgı da böyledir. Bir kısmı meşrûdur ki o nedir? Şehveti tahrîk etmezse, insanları kötülüğe ve hayvâniyyete sevketmezse mubahdır bu. Ama insanları kötülüğe ve hayvanlığa teşvîk ederse, o vakit haramdır. İşte bu da birisi zinâ kısmı gibi, biri cimâ kısmı gibidir. Mubah olan cimâ kısmı gibidir. Katil ile gazâ da fiilde birdir. Birinde adam öldürürler, kısas lazım gelir, birinde adam öldürür, gâzî olur. Allah gâzîlerin atının nalından çıkan kıvılcıma yemîn eder. Ama sôfîliği bilmeden, ben sôfîyim diyen, câhil insanlar bulunabilir. Tabii elbet ki bunu da düşünmek lâzımdır. Yangın kıvılcımdan çıkar. Yani bir adam evvelâ taklîd sonra tahkîke erer. Şirkden tevhîde gidilir. Riyâdan ihlâsa vâsıl olur.
Efendi Hazretleri, "Allah gâzîlerin atının nalından çıkan kıvılcıma yemîn eder" sözüyle, Sûre-i Âdiyât'ın birinci ve ikinci âyetlerine işâret etmişdir. Bu sûre-i celîlenin başındaki, "وَالْعَادِيَاتِ ضَبْحًاۙ ve'l-âdiyâti dabhan" âyetinde, gazâ eden mücâhidleri taşıyan ve soluk soluğa koşan atlara, "فَالْمُورِيَاتِ قَدْحًاۙ fe'l-mûriyâti kadhan" âyetinde ise, o atların koşarken nallarından çıkan kıvılcımlara işâret olunmuşdur.
www.muzafferozak.com