18 Aralık 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Câmi bedâva, namaz bedâva, su bedâva, abdest bedâva, imam bedâva, müezzin bedâva, hâfız bedâva. Ecdâdımız bu câmileri yapdırmışlar, yapdırmakla kalmamışlar, her türlü masrafları için bir çok vakıflar bağlamışlar. Bununla da kalmamışlar, eğer bir gün câmi harâb olur veya yıkılırsa, tekrar yapılsın diye ayrıca para tahsîs etmişler. Neden? Sırf ibâdullah namaz kılabilsin, ibâdet edebilsin diye.
Kardeşim senin hiç insâfın, hiç iz'ânın yok mu? Bak sana bir şey söyleyeyim, bununla kıyâs eyle. Câmilerin kapısına bir gişe koysalar ve rekat başına cemaatden belli bir para alsalar, ben de sizi câmiye, namaza davet etsem, aklına şöyle gelebilir : "Herhalde hoca efendinin işi tıkırında değil, rekat başına bizden alacağı parayla yevmiyeyi doğrultacak". Böyle düşünebilirsin ben de sana hak veririm. Halbuki biz sizleri câmiye, namaza davet ederken sizden para da beklemiyoruz, ecir de beklemiyoruz, ecri ancak Allah'dan bekliyoruz. "مَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِنْ أَجْرِيَ إِلَّا عَلَى رَبِّ الْعَالَمِينَ ve mâ es'elüküm 'aleyhi min ecr, in ecriye illâ 'alâ rabbi'l-'âlemîn".
Biraz insâf et yâhû!