Cehâlet Cehennemin Marifet Cennetin Misâlidir

10 Ocak 2020 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Kaçışı yok! İster pâdişâh, ister gedâ, ister fakîr, ister zengin, ister sıhhatli, ister hasta, ister mü'min, ister kâfir, hepsi o yolun yolcusu, gitmekde. Fakat bir yere kadar gidilecek, oradan yol ayrılacakdır. Birisi âriflerin, âşıkların, Allah'ın sevgililerinin zümresi, birisi de Hakk'dan baîd olan gürûhdur. Üçüncü bir makâm yokdur. Bunu haber veren de iki cihan serveri Mahbûb-i Kibriyâ Muhammed Mustafâ'dır. "Rûhum yed-i kudretinde olan Allah'a kasem ederim ki, bu âlemden sonra bir âleme varacaksınız, orada iki makâm vardır, iki mekân vardır, birisi Hakk'ın rızâsı, biri Hakk'ın gadabıdır. Biri bu'diyyet yani Allah'dan uzak olmak, biri Allah'a kurbiyyet. 
Dünyâda bunun misâli vardır. Dünyâda cehennemin misâli cehildir. Dünyâda bir adam câhil mi, o adam yaşlandıkça hiç olur. Cehilin ma'nâsı da Hakk'ı bilmemekdir, Allah'ı tanımamakdır, Allah'a secde kılmamakdır. Yoksa hayvanlar dolusu kitap okusa fayda etmez. "مَثَلُ الَّذِينَ حُمِّلُوا التَّوْرَاةَ ثُمَّ لَمْ يَحْمِلُوهَا كَمَثَلِ الْحِمَارِ يَحْمِلُ أَسْفَارًا" âyetinde Allah, hahamları öyle teşbîh ediyor. Eşeğin sırtındaki kitabın eşeğe ne faydası olur? Okumuş ama âmil olmamış, anlamamış ya da anlamış ama yapmamış, tahrîf etmiş, işte o câhildir. Böyle bir yükün hayvana belki faydası yokdur ama insan için bir de mesûliyyeti vardır. Câhil, Hakk'ı bilmeyendir. Allah'ı bilmeyen gönül, bu âlemde cehenneme girmiş olur. Allah'sız, îmânsız bir gönül, muhabbetsiz, meveddetsiz bir gönül, bir kalb, bu âlemde cehenneme girmiş gibidir. 
İlim, Allah'ın sıfatıdır. Geçen hafta söylemiştik. Rabbü'l-âlemîn'i bilmek ilmin büyüğüdür. Bilmekle kalmayacaksın. Allah ne ile bilinir, bilir misin? Hakk'ı çağıra çağıra, Hakk sana kendisini öğretecekdir. Allah, Allah ile bilinir. Allah, Celle Celâluhû Hazretleri, Allah ile bilinir. Bu idrâk ile, bu terâzi o sıkleti çekemez. Ancak sen kudretullaha bakacaksın. Kudretullah ile Hakk'ı bulabilirsin. Veyâhud bir eşyâda evvelâ Hakk'ı görür, sonra eşyâya varırsın. Yâhud eşyâdan Hakk'a gidersin. Biri yokuşdan aşağı inmek, biri yokuşu çıkmak gibidir. Hangisine isti'dâdın varsa öyle gör ama Hakk'ı burada gör. Burada görmezsen, bulmazsan, orada yani âhiret âleminde bulamazsın ve göremezsin. Burada a'mâ olanlar orada da a'mâ olurlar. Burada a'mâdan murâdım, baş gözü kör olmuş ma'nâsına değil, Hakk'ı görmeyen demek, Hakk'ı bilmeyen demek, Hakk'ı bulmayan demek, Allah önünde secde kılmayan demek.
Zevk ile anlayıp sırr-ı vücûdu
Kemâline erişdirdi şuhûdu
Hakîkat üzre etmişdir sücûdu
Dergâh-ı Hakk'a yüz sürüp gelenler

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön