Cenâze Namazı Kılmakdan Maksad Nedir?

Ölülerinizin iyilikleriyle anın, kötülüklerini söylemeyin... Hadîs-i Şerîf

Bazı gâfiller, cenâzeyi musallaya koyup kenara çekiliyor ve karşıdan bakıyorlar. Ölüm "ona var bize yok" zannediyorlar. Böyle yapma sakın ha! Cenâze namâzı kılmakdan maksad, cenâze için duâdır yani onun affı için Allah'a yalvarmakdır. Eğer namazı kılmayacaksan yani meyyite duâ etmeyeceksen cenâze namazına gitmekde ne fayda var. Eğer ölüye bir nebze şefkatin, merhametin, hürmetin varsa namâzını kılarsın. Çünkü meyyit, duâya muhtâcdır. Cenâb-ı Hakk, senin kıldığın namazla belki o meyyitin suçlarını affeder. Bazen bunun tersi de olur. Sen bir zâtın namâzını kılarsın, o zâtın namâzını kıldığın için Allah senin günâhlarını affeder.

Hazret-i İmâm-ı Şâfiî, kutbü'l-aktâbdandır kendisi, kutubdur ve Kureyşî'dir, büyük veliyyullahdır yani İmâm-ı Şâfiî. Ölürken demiş ki, ölürken, "Seyyide Hâtun namazımda bulunsun" demiş. Seyyide bir hâtun var, evlâd-ı Muhammed'den, seyyide. Hazret-i İmâm-ı Şâfiî Kureyşî, kadın da seyyide. Resûl-i Ekrem'in sülâlesinden yani seyyide. Demiş ki, "Aman Seyyide Hâtun ben öldüğüm vakitde benim namazımı kılsın" demiş. Ricâ etmiş kendisi. Yüz yirmi bin kişi bulunmuş cenâzede, İmâm-ı Şâfiî'nin namazında. Yüz yirmi bin! Nereden haber aldın diye sormuyorsun, saydılar mı acaba? Haber vereceğim şimdi, nereden aldık haberi. Görmüşler manâda İmâm-ı Şâfiî'yi, "Yâ İmâm, Allah sana ne muamele etdi?" demişler. "Seyyide Hâtun benim namazımı kıldığı için Allah beni affetdi. Benim üzerime yüz yirmi bin kişi namaz kıldı, benim namazımı kıldıkları için de benim yüzümden Allah onları affetdi" demiş.

Bazen bir imâm bir cenâzeyi yıkar, imâm günâhkârdır, yıkadığı zât ise Allah'a kurbiyyeti olan bir velîdir, Allah o günâhkâr imâmı, yıkadığı zât hürmetine affeder. Bazen de bir imâm bir cenâzeyi yıkar, o imâm, Allah'a yakın bir zât olduğu için onun hürmetine yıkadığı meyyit affolunur.