5 Nisan 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Vaktiyle hacca giden bir zât, güzergâhı üzerindeki Bağdâd şehrine uğramış. Abdülkadir Geylânî Hazretlerinin türbesini ziyâret etmiş ve bir müddet mescidinde oturmuş. Orada otururken Bağdâd'da gördüğü kötü hâllere, fitne ve fesada hem şaşarak hem de üzülerek düşüncelere dalmış. Kendi kendine : "Hey gidi burc-i evliyâ olan Bağdâd-ı behişt-abâd. Sen bir zamanlar Allah dostlarıyla doluydun. Şimdi o velîlerden hiç eser kalmamış" diye hayıflanırken kendisine hâtifden şöyle hitâb olunmuş : "Ey hacı namzedi! Sakın sû-i zann etme! Sırf şu meclisde bile, kümmel-i evliyâullahdan beş zât vardır". Bu hitâb ile sarsılan o zât "Acabâ bu hitâb rahmânî mi, yoksa şeytânî mi" diye düşünürken gözü orada bulunanlardan Afganlı bir zâta takılmış. "Herhalde burada olduğu bildirilen beş velîden biri bu olsa gerek" diye düşünürken o Afganlı zât yerinden kalkıp, yanına gelmiş ve kulağına : "Zannettiğin gibi değil. Ben, o beş velîden birisi değilim!" diye fısıldamış.