18 Kasım 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Çıkdım erik dalına anda yedim üzümü
Bostan ıssı kakıyıp der ne yersin kozumu
Kerpiç koydum kazana poyraz ile kaynatdım
Nedir diye sorana bandım verdim özünü
İplik verdim çulhaya sarıp yumak etmemiş
Becid becid ısmarlar gelsin alsın bezini
Bir serçenin kanadın kırk kağnıya yükletdim
Çifti dahi çekmedi kaldı şöyle yazılı
Bir sinek bir kartalı kaldırıp vurdu yere
Yalan değil gerçekdir ben de gördüm tozunu
Balık kavağa çıkmış zift turşusun yemeğe
Leylek koduk doğurmuş bak a şunun sözünü
Bir küt ile güreşdim elsiz ayağım aldı
Güreşip basamadım göyündürdü özümü
Kaf dağından bir taşı şöyle atdılar bana
Öylelik yere düşdü bozayazdı yüzümü
Gözsüze fısıldadım sağır sözüm işitmiş
Dilsiz çağırıp söyler dilimdeki sözümü
Bir öküz boğazladım kakıldım sere kodum
Öküz ıssı geldi eydür boğazladın kazımı
Uğruluk yapdım ona bühtân eyledi bana
Bir çerçi geldi eydür kanı aldın gözgümü
Tosbağaya uğradım gözsüz sepek yoldaşı
Sordum sefer kancaru Kayseri'ye azimi
Yûnus bir söz söylemiş hiç bir söze benzemez
Münâfıklar elinden örter ma'nâ yüzünü
Yûnus Emre
Kuddise Sırruh