22 Haziran 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
HİKÂYE
Vaktiyle Bağdad'da cimriliği ile meşhûr bir adam varmış. Bu cimrinin has adamlarından birine sormuşlar, "Şu adamın sofrasını bize tarif et" demişler. "Onun sofrası bir karış eninde ve bir karış boyundadır, tabakları da haşhaş tânelerinden oyulmuşdur" demiş. "Peki onun sofrasını kimler kurar?" diye sormuşlar, "Kirâmen Kâtibîn melekleri" demiş. "Peki onun sofrasında onunla birlikte kimler yer?" diye sormuşlar, "Yalnızca sinekler" demiş. "Sen onun has adamı olduğun halde nasıl oluyor da böyle üstün başın perîşân, elbiselerin yırtık pırtık" demişler, demiş ki, "Bunda şaşılacak bir şey yok. Çünkü onun Bağdad'dan Sudan'a kadar bir evi olsa, bu ev de iğne ve iplikle dolu olsa ve o eve Cebrâil, Mikâil ve İsrâfil aleyhimüsselâm gelip Yûsuf Peygamber'in yırtık gömleğini dikmek için ondan iğne iplik isteseler, alamazlar" demiş.
Bahîller severler mâl-i dünyâyı
Unutmuşlar zât-ı pâk-i Mevlâ'yı
Atmışlar dünyâya meyl-i sevdâyı
Hâtırlarında yok havf-i Rabbânî