Çini Hırsızları

15 Temmuz 2019 tarihinde yayınlanmıştır.

İbret
Hazret-i Hâlid'in türbesini ziyâret edenler bilirler. Türbe-i şerîfin kıbleye bakan duvarı boydan boya çinilerle kaplıdır. Bu duvar, Sultan 3. Selim Hân zamânında yaptırılmış, çiniler de o zaman yerleştirilmişdir ama çiniler o devrin mamulü değildir, çok daha eskidir. 

Eskiden çinili bir câmi ya da türbe inşâ edileceği zaman, çinilerin şu ya da bu sebeble kırılma ihtimâline karşı bir mikdar fazla imal edilir, bu fazla çiniler emîn bir yerde güzelce muhâfaza edilir, ihtiyaç hâlinde, alınıp kullanılır ve böylece binâ içindeki tezyînâtın bütünlüğü bozulmadan kalırmış.

1766 depreminde ağır hasar gören Eyüp Sultan Câmi-i Şerîfi, Sultan 3. Selîm zamânında yıkılıp yeniden yapılırken, Hazret-i Hâlid'in türbesine de bu duvar örülmüş ve duvar boydan boya çinilerle kaplanmış. İşte bu duvarda kullanılan çiniler, uzun zamandır bir yerlerde muhâfaza edilen ve bir daha kullanılma ihtimâli olmayan çok eski çinilermiş.

Bunları neden mi anlattım? Ecdâdımızın bir iş yaparken nasıl titiz davrandıklarını, nasıl uzun vâdeli planlar yaptıklarını, hayır işlerine ve mukaddes makâmlara hizmet etmeği şeref bilerek nasıl hiç bir masrafdan kaçınmadıklarını bilin istedim. Ecdâdımızın vaktiyle bütün dünyâya hâkim olması da bu güzel huyları sâyesinde olmuşdur. Sonradan milletçe perîşân olmamızın sebebi de bu güzel huyları bir kenara bırakıp, yanlış yollara sapmış olmamızdır. Aşağıdaki gazete haberi, buna ibret dolu bir misâl teşkîl etmekdedir.
6 Aralık 1919 tarihli Vakit Gazetesinde "Çalınan Çiniler Bulundu" başlığı ile yayınlanan bu haberde, Eyüp Sultan Türbesinin çinilerini çalan üç hırsızın, bunları yabancılara satmaya çalışırken yakalandığı anlatılıyor. Yapılan denâetin, işlenen suçun derecesini düşünebiliyor musunuz? Bu sıradan bir hırsızlık vak'ası olsa belki hiç üstünde durulmaz ama Peygamberimizin yakın ashâbı ve beldemizin medâr-ı iftihârı böyle bir zât-ı akdesin türbesinden çini çalmak ne demekdir? Vaktiyle Hazret-i Hâlid'in türbe-i şerîfi için hiç bir masrafdan kaçınmayan ve orayı en kıymetli eşyâlarla, sanat eserleriyle süsleyen, O'na hizmeti büyük bir şeref bilen bir milletin çocukları bakın ne hâle gelmiş? Nitekim bu hâle geldiği için de fakîr olmuş, sefîl olmuş, vaktiyle tir tir titrettiği düşmanlarının karşısında hakîr olmuş, zelîl olmuş, rezîl olmuş, perîşân olmuş. Hâdisenin târihi de çok mânidârdır. 1919 senesi, devletimiz de dâhil neredeyse her şeyimizi kaybettiğimiz bir devre tekâbül etmekdedir.

Ümmet-i Muhammed'in zillete düşmesinin sebebi, Resûl-i Ekrem'e hürmeti ve muhabbeti kesmeleri ve O'ndan yüz çevirmeleri yüzündendir.
Hazret-i Aşkî
Listeye geri dön