Çoban Meteorolog Olursa

20 Ocak 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Emanet
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerinin yeri geldikçe anlattıkları zarîf hikâyelerden biri de şudur :
Vaktiyle bir pâdişah ile sadrazamı tebdîl-i kıyâfet etmişler, şehrin hâricinde dolaşıyorlarmış. Yolda bir çobana rast gelmişler. Pâdişah, sadrazamına dönüp, "Sor bakalım şu çobana, yağmur yağacak mı yağmayacak mı? Çobanlar bilir". demiş. Sadrazam, çobana seslenip, "havada yağmur var mı?" diye sorunca çoban, hemen sürüdeki keçilerden birinin kuyruğunu kaldırıp hayvanın kıçına bakmış ve cevap vermiş, "Yok, yağmayacak".  
Pâdişâh, nasılsa yağmur yağmayacak diye, biraz daha gezmek istemiş ve bir mikdar daha yol almışlar. Fakat kısa bir müddet sonra dehşet bir sağanak boşanmış.Tabii açık arazide saklanacak bir yer olmadığı için ikisi de fenâ halde ıslanmışlar. Fakat nedense sadrazam gülmeye başlamış. Pâdişâh sadrazamın gülmesine bir manâ veremeyip, "Yâhu ne gülüyorsun?" diye sorunca, sadrazam şu cevâbı vermiş, "Nasıl gülmeyeyim pâdişâhım, keçinin kıçından rasadhâne, çobandan da râsıd yani meteorolog olursa insan bu hâle gelir. Ona gülüyorum".
Cenâb-ı Hakk, Kur`ân-ı Kerîm'de "Emânetleri ehline veriniz, adâletle hükmediniz" buyuruyor. Vazîfelerin ehline verilmediği, işlerin liyâkatsiz ve ehliyetsiz insanlara bırakıldığı yerlerde, dirlik düzenlik kalmaz. Ehil olmayanların yaptıkları işlerden hayır gelmez.


www.muzafferozak.com

Listeye geri dön