12 Ocak 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
MÜNÂCÂT
E'ûzübillahimineşşeytânirracîm.
Bismillahirrahmânirrahîm.
Yâ Kâdirü Yâ Kayyûm.
Yâ zü'l-celâli ve'l-ikrâm.
Yâ Muhyî Yâ Mümît ve hüve Hayyun lâ yemût.
Ellerimizi bârigâh-ı zât-ı ehadiyyetine ve gönüllerimizi rahmet-i zât-ı samedâniyyetine açdık,
boyunlarımızı bükerek ve gözyaşlarımızı dökerek bâb-ı lutfuna geldik, bizleri kapından mahrûm gönderme yâ Rabbi.
Sen, o zât-ı ecell-i a'lâsın ki, rahmet ve merhametine nihâyet, nusret ve inâyetine hadd ve gâyet yokdur.
Allah diyene cevap verirsin, senden af dileyeni affedersin, sana yürüyerek gelene, sen koşarak gelirsin.
Sana duâ edene mutlakâ icâbet edersin, Allah diyeni boş çevirmezsin.
Biz âciz ve günâhkâr kullarını Habîb-i edîbine bağışla ve rahmetine müstağrak eyle ya Rabbi.
Bilerek veya bilmeyerek, yanılarak veya unutarak işlediğimiz günâhlarla kararan gönüllerimizi,
nazar-ı rahmetin ve inâyet-i rubûbiyyetinle arındırarak,
Habîb-i edîbine layık olan sâlihler, sâdıklar ve âşıklar zümresine cümlemizi ilhâk eyle yâ Rabbi.
Ey bizleri yokdan var eden, zelîl iken azîz eyleyen, ana rahminde kudretiyle insân şekline koyan, rûh veren, besleyen, el, ayak, göz, kulak veren, kalb ve kalıb bahşeyleyen, bizleri en güzel biçimde halkeyleyen ve bizlere akıl, idrâk, hayâ ve îmân ni'metlerini bahşeyleyen ve bizleri "ve lekad kerremnâ benî âdem" sırrına mazhar eyleyen yüce Rabbimiz.
Aç idik doyurdun, çıplak idik giydirdin, câhil idik öğretdin.
Rızâ-yı ilâhîne vâsıl olabilmemiz için bizlere hidâyet lutfetdin.
Zât-ı ehadiyyetine kul ve Habîb-i edîbine ümmet olmak şerefini bahşetdin.
Bizleri zikrinden, şükründen ve fikrinden nasîbdâr eyledin.
Kur'ân-ı azîmü'l-burhânında "Ey mü'min kullarım" hitâbıyla bizlere müstesnâ bir pâye verdin.
Eğer inâyet-i ilâhiyyen ve hidâyet-i sübhâniyyen erişmeseydi, bizler doğru yolu kendiliğimizden bulamazdık.
Bu fânî âlemde, sayamayacağımız kadar çok maddî ve ma'nevî ni'metlere bizleri mazhar eylediğin gibi,
ebedî âhiret âleminde ve bâhusûs mahkeme-i kübrâda yine "Ey mü'min kullarım" hitâbıyla,
huzûr-i izzetine kabûl buyururak, mahşer halkına karşı da, bu iltifâtını izhâr ve tekrâr eyle yâ Rabbi.
Amel defterlerimizi sağ taraflarımızdan i'tâ buyurarak,
o korkulu günde lutf u âtıfetinle bizlere imdâd,
ve afv u mağfiretinle bizleri dilşâd eyle yâ Rabbi.
Küfür ve dalaletlerinden dolayı yüzleri simsiyah kararan,
ellerine ve ayaklarına kelepçeler ve bukağılar vurulan, rahmet ve mağfiretinden kovulan,
bütün mahşer halkı arasında, peygamberler ve velîler huzûrunda,
zelîl ve perîşân olan şakîler ve âsîler gürûhundan eyleme ya Rabbi.
Hesâbda bîgâne ve mîzânda dîvâne olan, yaptıkları zulüm, haksızlık ve kötülükleri hatırlayarak ellerini ısıran, saçlarını ve sakallarını yolanların düştüğü fayda vermeyen pişmanlığa bizleri düşürme ya Rabbi.
Affına eren, fazl ü kereminle cennetine giren ve cemâl-i lâ yezâlini gören âşıklar ve sâdıklar zümresine bizleri ve bütün ümmet-i Muhammed'i ilhâk eyle yâ Rabbi.
Âmin bi hürmeti seyyidi'l-mürselîn.