25 Şubat 2016 tarihinde yayınlanmıştır.
Çün bahar erip şecerler sebz ü revnâk-gîr olur
Âyet-i sun'-i ilâhî her varak tefsîr olur
Nûr-i zikrullah ile her kim ki kalbi oldu ak
Sûreten ol şâbb ise ma'nâda lâkin pîr olur
Sicn-i tenden kurtulup erdi sarây-ı vahdete
Hısn-i tevhîd içre kim pâ-best-i zencîr olur
Âşık-ı sâdık isen terkeyle hâb ü râhatı
Ey Gafûrî tâlib-i dîdar olan şeb-gîr olur
LUGATÇE
Şecer : Ağaç
Sebz : Yeşil
Revnâk-gîr : Göz alıcı
Sun'-i ilâhî : Allah'ın eseri
Varak : Yaprak
Tefsîr : Açıklama
Şâbb : Genç
Pîr : Yaşlı, ihtiyâr, olgun
Sicn-i ten : Ten kafesi, beden hapishânesi
Hısn-ı tevhîd : Tevhîd kalesi
Pâ-best-i zencîr : Ayağı zincirle bağlı
Âşık-ı sâdık : Hakîkî âşık
Hâb : Uyku
Tâlib-i dîdâr : Cemâlullahı görmek isteyen
Şeb-gîr : Geceyi ihyâ eden
GAFÛRÎ MAHMÛD EFENDİ HAZRETLERİ
Bu nutk-i şerîfin sâhibi olan Gafûrî Mahmûd Efendi Hazretleri, Tarîk-i Celvetiyye meşâyihinden ârif-i billah bir zât olup, Geliboluludur. Tahsîlini tamamladıktan sonra bir müddet Zeyrek, Üsküdar Vâlide Sultân ve Fâtih Câmi-i Şerîflerinde vâizlik vazîfesinde bulundu. Sôfiyye mesleğine girerek, Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretlerinin hulefâsından Muk'ad Ahmed Efendi'ye bende oldu. Âsitâne'de postnişîn olan Mehmed Fenâyî Efendi Hakk'a yürüyünce onun yerine Âsitâne'ye postnişîn oldu. 1667 yılında Hakk'a yürüdü. Âsitâne-i Hazret-i Hüdâyî bitişiğindeki Halil Paşa Türbesi'nde medfûndur.
NAĞME-İ AŞK