Dede Ömer Rûşenî Hazretlerinin Meşhûr Na'tı

14 Ocak 2015 tarihinde yayınlanmıştır.

Rebiulevvel
Azîz Efendi'nin enfes hattıyla İsm-i Nebî
Tarîk-i Halvetiyyenin "pîr-i sânî"si kabul edilen Seyyid Yahyâ Şirvânî Hazretlerine intisâb ederek kendisinden hilâfet alan Dede Ömer Rûşenî Hazretlerinin nutku olan bu na't-ı şerîf, pek âşıkâne ve ârifânedir. Peygamber aşkı ve ma'rifetullah nûru ile yazılan bu na't-ı şerîf o kadar feyizli ve bereketli olmuşdur ki üzerine pek çok tahmisler ve tesdisler yazılmış, sayısız besteler bağlanmışdır. Şârilerin ve meşâyih-i kirâm hazerâtının yazdığı tahmis ve tesdislerin bir kısmını şu bağlantıdan okuyabilirsiniz. Günümüze ulaşan bestelerin önemli bir kısmını da bu sayfada bulacaksınız.

NA'T-I ŞERÎF

Çün doğup tutdu cihân yüzünü hüsnün güneşi
Kim ola sevmeye bu vech ile sen mâhveşi

Türk ü Kürd ü Acem ü Hind'i bilir bunu ki sen 
Hâşimî'sin Arabî'sin Medenî'sin Kureşî 

Sen emîre kul olan her ne kadar müdbir ise 
Bende-i mukbil olur misl-i Bilâl-i Habeşî

Dîg-i hikmetde pişirdi çün senin sevgini Hakk
Cebraîl olsa nola matbahının hîme-keşi

Yerdeki da'veti fevt ola gidem deyu göğe 
Bağladın beline ey nûr bilâ-sâye taşı

Sensin ol püşt ü penâh-ı melek ü ins ü perî 
Enbiyânın güzeli sevgilisi hûb u hoşı

Üzülüp ırk-ı Ebû Cehl gibi ebter olur 
Sen Ebû'l-Kâsım ile kim ki tutarsa güreşi

Lâle benzer ki gül-i rûyuna indirmedi baş 
Mug-ı hindû gibi yandı kararıp içi dışı

Kesilip başın ayakda göriser her ki senin 
Yüzün izine sürüp koymaz ayağına başı

Parmağından akıtıp âb-ı revân-bahşı revân 
Nice yüz bin kişiden def' idisersin ataşı 

"Ve'd-duhâ" verdine "Ve'l-leyl" okuram sünbülüne
Rûşenî virdi budur küllü “gadâtin ve aşî"

ÎZÂHI

Çün doğup tuttu cihân yüzünü hüsnün güneşi
Kim ola sevmeye bu vech ile sen mâhveşi

Resûl-i Ekrem Efendimiz'in dünyâya gelişi, ışığı bütün cihâna yayılan bir güneşin doğuşu gibidir. Zîrâ O, Kur`ân'da beyân edildiği üzere âlemlere rahmet olarak gönderilmişdir. Bu rahmetin eseri her ân her yerde müşâhede edilmekdedir. Bunu görüp de O'nu sevmemek mümkün müdür?

Türk ü Kürd ü Acem ü Hind'i bilir bunu ki sen
Hâşimî'sin Arabî'sin Medenî'sin Kureşî

Bütün dünyâ O'nun tanır, yüceliğini bilir. O, Arapların Kureyş kabîlesinden, Hâşimoğullarındandır. Medîne-i Münevvere'ye hicret edip orada yerleştiği için bir lakabı da Medenî'dir.
Sen emîre kul olan her ne kadar müdbir ise 
Bende-i mukbil olur misl-i Bilâl-i Habeşî

Muhammed aleyhisselâm, öyle bir sultândır ki, Bilâl Habeşî hakîr görülen bir köle iken, O'na tâbi' olduğu için herkesin kıyâmete kadar hürmet edeceği yüce bir insan olmuşdur.

Dîg-i hikmetde pişirdi çün senin sevgini Hakk
Cebraîl olsa nola matbahının hîme-keşi

Muhammed aleyhisselâm Cenâb-ı Hakk'ın mahbûbudur, Allah'a O'ndan daha sevgili bir kul yokdur. Nitekim Cebrâil gibi bir melek O'nun hizmetkârıdır. 

Yerdeki da'veti fevt ola gidem deyu göğe 
Bağladın beline ey nûr bilâ-sâye taşı

Allah hiç bir peygamberine bahşetmediği mu'cizeleri O'na bahşetmişdir. O Allah'ın nûrudur ki gölgesi hiç yere düşmemişdir.

Sensin ol püşt ü penâh-ı melek ü ins ü perî 
Enbiyânın güzeli sevgilisi hûb u hoşı

Meleklerin de insanların da cinlerin de sığınağı O'dur. Peygamberlerin en yücesi ve en güzeli de O'dur. 

Üzülüp ırk-ı Ebû Cehl gibi ebter olur 
Sen Ebû'l-Kâsım ile kim ki tutarsa güreşi

Muhammed aleyhisselâma düşmanlık edenler mutlakâ belâlarını bulur. Allah kendisine yapılan edebsizlikleri affedebilir ama habîbine yapılan düşmanlık ve edebsizliği affetmez.

Lâle benzer ki gül-i rûyuna indirmedi baş
Mug-ı hindû gibi yandı kararıp içi dışı

O'na tâbi' olmayanların, O'na itâat etmeyenlerin kalbleri kapkara ve taşdan katıdır. 

Kesilip başın ayakda göriser her ki senin 
Yüzün izine sürüp koymaz ayağına başı

O'nun yolundan gitmeyenler, sünnetine tâbi' olmayanlar, dünyâda ve âhiretde rezîl ve rüsvây olmaya mahkûmdur.

Parmağından akıtıp âb-ı revân-bahşı revân 
Nice yüz bin kişiden def' idisersin ataşı

O'nun şefâ'ati hakdır, O'nun havzının etrâfında toplanıp suyundan içenler mahşerin dehşetinden de, cehennemin ateşinden de kurtulurlar.

"Ve'd-duhâ" verdine "Ve'l-leyl" okuram sünbülüne
Rûşenî virdi budur küllü “gadâtin ve aşî"

O'nun şânı o kadar yücedir ki, Cenâb-ı Hakk Kur`ân-ı Kerîm'de "Ve'd-duhâ ve'l-leyli izâ secâ" âyetleri ile O'nun doğduğu vakte ve saçının siyahlığına yemîn eder. O'nun Allah katındaki değerini bilenler gece gündüz hiç durmadan O'nun ismini zikreder ve O'na salât ü selâm ederler.

NAĞME-İ AŞK

Muzaffer Efendi · Çün Doğup Tuttu Cihan Yüzünü Hüsnün Güneşi - Hicaz ilahi
Muzaffer Efendi · Çün Doğup Tuttu Cihan Yüzünü Hüsnün Güneşi - Evc ilahi
Muzaffer Efendi · Çün Doğup Tuttu Cihan Yüzünü Hüsnün Güneşi - Mahur Tevşih
Listeye geri dön