Defînenin Üstündeki YIlan

Hazret-i Mevlânâ buyuruyorlar ki : 

İnsanın nefsinde hayvanlarda ve yırtıcılarda olmayan bir şer vardır derler. Bu, insanın onlardan beter olması cihetinden değildir. Bu, o cihettendir ki, insanda bulunan kötü ahlâk ve nefsin kötülükleri ve şomluklar, onda mevcûd olan gizli bir cevher yüzündendir. Kötü ahlâk, şomluklar ve kötülükler, o cevhere perde olmuşlardır. Cevher, ne kadar güzel, ne kadar kıymetli ve ne kadar büyük olursa, onun perdesi de o kadar çok olur. Onun için bir insanın şomluğu, kötülüğü ve kötü ahlâkı, o cevherin perdelenmesine sebeb olmuşdur. Bu perdelerin kalkması ancak büyük mücâhedelerle olur. Mücâhedelerin de çeşitleri vardır. En büyük mücâhede, bu âlemden yüz çevirmiş ve Hakk'a teveccüh etmiş olan dostlarla beraber olmakdır. Yani salih arkadaşlarla oturmakdan daha kuvvetli bir mücâhede yokdur. O arkadaşları görmek, nefsi yok eder. Hani derler ya, "Yılan kırk yıl insan görmese ejderhâ olur". Yani şerri ve şomluğu terke sebeb olan bir kimseyi görmezse demekdir. Her nereye büyük bir kilit koyarlarsa, orada nefis ve kıymetli bir şey bulunduğuna işâretdir. Her nerede büyük perde olursa, cevher de a'lâ olur. Defînenin üstünde korkunç bir yılan var ama sen yılanın çirkinliğini görme, hazînenin nefâsetine bak!