Delâilü'l Hayrât ve Müellifi Şeyh Cezûlî Hazretleri

3 Aralık 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Dua
Şâzeliyye tarîkatının Cezûliyye kolunun pîri, Şeyh Muhammed bin Süleymân el-Cezûlî Hazretleri tarafından derlenen meşhûr salavât mecmuasının kısa adıdır...Eserin asıl adı "Delâilü’l-hayrât ve şevâriku’l-envâr fî zikri’s-salât 'ale’n-nebiyyi’l-muhtâr"dır... 

Şeyh Cezûlî Hazretlerinin bu risâlesi, tarîkat evrâdı olarak da çokça okunmuş ve bu sebeble çok sayıda istinsah edilmiştir. Üstelik sâdece Tarîk-i Cezûliyye ve Tarîk-i Şâzeliyye mensûbîni tarafından değil diğer ehl-i tarîk tarafından da okunmuşdur...Hattâ bir tarîka bağlı olmayan müslümanlar da bu eserin fazîletine inanarak devamlı okumuşlar, vird edinmişlerdir...

Şeyh Cezûlî Hazretlerinin bu eseri yazmasına sebeb olan hâdisede basîret sâhibleri için büyük dersler ve ibretler vardır...Bu sebeble, Muzaffer Efendi Hazretleri, bizzat müellif tarafından kaydedilen bu hâdiseyi yeri geldikçe vaaz ve sohbetlerinde anlatırlardı...Biz de bu menkıbeyi O'nun eserinden ve sohbetlerinden iktibâs ederek şurada yayınladık...

Muzaffer Efendi Hazretleri bu eserin fazîleti hakkında buyurdular ki :
Bu kitabı okuyanların dünyâ ve âhiret ni'metlerine nâil olacakları muhakkakdır. Nâil olunacak nimetlerden birisi, âlem-i menâmda Resûlullah'ın cemâlini müşâhededir. Bir kimse Resûlullah'ı âlem-i ma'nâda görüp iltifâtına nâil olursa, şefâ'atine de nâil olacağı şüphesizdir...
Delâilü'l Hayrât vird edinildiği için, hatmedileceği sürelere göre bölümlere ayrılmışdır...Kimisi bir haftada hatmeder, her gün o günün hizbini okur. Kimisi üç günde bir kimisi dört günde bir hatmeder ve bunlara göre ayrılmış bölümleri okur...Düzenli olarak okumak da şart değildir, nihâyet bu bir salavât ve duâ mecmuasıdır...Delâil okumak için kimseden izin almak da gerekmez...
Bu eserin husûsiyyetlerinden biri de içinde Resûl-i Ekrem Efendimizin 201 ism-i şerifinin yer almasıdır...Yukarıdaki fotoğrafda o isimlerin bulunduğu sayfaları görüyorsunuz...Peygamberini seven bir mü'min hiç değilse ömründe bir kere bu isimleri okumalıdır...Hiç değilse bazılarını ezberlemeli ve ma'nâlarına âşinâ olmalıdır...

Muzaffer Efendi Hazretleri bu eseri tavsiye ederken buyuruyorlar ki :
Sizleri, Resûlullah aleyhissalâtü vesselâma salât okumağa da'vet ederim. "Delâilü'l Hayrât" isimli kitabı okumağa devam edenlerin cismi pâk, kalbi temiz birer mü'min olmağa namzed olduklarını ve dünyâ-âhiret murâdlarına nâil olacaklarını müjdelerim. Tabii bu kitabı okuyan kimsenin her türlü fenâlıklardan kaçınması da şartdır. Hele kul hakkından ve hayvan hakkından kendisini çok korumalıdır. Dâimâ Allah'dan korkmalı, Allah'ı sevmeli, yalandan, riyâdan, pislikden, tufeylîlikden, parazitlikden kaçınmalı, helâlinden kazanıp, helâlinden sarf etmelidir. Eğer bir kimse, fukarâya yardımı eksik etmez ve kalbini fenâlıkdan tathîr ederse, Allah'ın emri olan namâzı ta'dîl-i erkânına riâyet ederek vaktinde edâ ederse, ağzı duâlı bir mü'min olur...Böyle bir kimsenin okuyacağı salâta ne gibi ecirler verileceğini Abdurrahman ibni Avf radıyallahu anh Resûlullah aleyhis salâtü vesselâm Efendimizden şöyle rivâyet ediyor : 
Cebrâîl bana gelip "Yâ Resûlallah! Senin ümmetinden bir kimse, senin üzerine bir defa salât okusa, yetmiş bin melâike size salât okuyan mü'min için "Yâ Rabbi! Bu kulunu afveyle!" diye Allah'a duâ eder... 
ŞEYH MUHAMMED BİN SÜLEYMAN EL-CEZÛLÎ

Şeyh Cezûlî Hz.nin meşhûr eseri
Delâilü'l Hayrat'ın ilk sayfası
Şeyh Cezûlî Hazretleri, Fas’ın güneyinde bulunan Sûs vadisinin Cezûle bölgesinde dünyâya geldi. Fas’daki Medresetü’s-Saffârîn’de dil ve dîn ilimlerini tahsîl etti. Uzun yıllar memleketinden uzakda, Mekke'de, Medîne'de ve Kudüs’de bulundu. Kırk yıl sonra Fas’a dönerek, Şeyh Ebû Abdullah Muhammed eş-Şerîf vâsıtasıyla Şâzeliyye tarîkatına girdi. Meşhûr eseri "Delâilü’l Hayrât"ı bu sırada hazırladı. Daha sonra on dört yıl süren bir inzivâ hayâtı yaşadı. Halvetden çıktıkdan sonra Asfi’ye yerleşdi...Etrâfına binlerce mürîd toplandı...Bunların ma'nevî terbiyesi ile meşgûl oldu...Bunlardan onbin kadarı irşâda ehliyet kesbedecek hâle geldi...Mürîdlerinin sayısı bu denli artınca, bölge vâlisinin "isyan edebilirler" bahânesi ile sürgüne gönderildi. Birçok mürîdiyle Şeyzame bölgesine giderek bir köye yerleşti. 16 Rebîülevvel 870 tarihinde (6 Kasım 1465) sabah namazının ikinci rekatının ikinci secdesinde Hakk'a yürüdü...

Muzaffer Efendi Hazretleri buyurmuşlardı ki: 
Şeyh Cezûlî Hazretleri, o devrin siyâsî otoritesi tarafından zehirletilerek öldürülmüşdür...Defnedildiği belde 77 sene sonra küffârın eline geçeceği zaman sevenleri "Biz üstâdımızın cesedini burada kâfir elinde bırakmayız. Kemiklerini olsun diyâr-ı islâma götürelim" diyerek kabrini açtıklarında Hazret-i Şeyh'in vücûd-i şerîflerine aslâ bir zarar gelmeyip, defnolunduğu gibi durduğunu görmüşlerdir...Kendisini sevenlerden bazı kimseler, mübârek alnına parmakları ile basıp kaldırdıklarında, tıpkı yaşayan bir insanda olduğu gibi, kan toplandığını müşâhede etmişlerdir...
Kaddesallahu sırrahul 'âlî ve nefe'anallahu bi şefâ'atihi...Âmîn...



Salât u Selâm hakkında Muzaffer Efendi Hazretlerinden iktibaslarla yazdığımız bazı yazılara aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz...

Salât ü Selâm Hakkında Bir İncelik
Salât ü Selâm Okumanın Fazîletleri

Listeye geri dön