Deliyi Korkutan Sarhoş

Sarhoşun biri, hamama gider. Hamamın sâhibi sarhoş müşteriyi görünce "Aman efendim! Bugün hamama girmeyin. Sabah içeri azgın bir deli kaçtı, ne kadar uğraştıysak da dışarıya çıkaramadık. Size bir zararı dokunabilir" diyerek müşteriyi hamama girmemesi için iknâ etmeye çalışmış ama sarhoş hiç tınmayıp "Çekil önümden! O deliyse, ben de sarhoşum. Sen yeter ki bana sağlam bir ustura ver" demiş. Sarhoş müşteri, soyunmuş ve usturayı da alıp hamama girmiş. Bir de bakmış ki, hamamın göbek taşında gâyet iri bir adam, gözleri yerinden uğramış, korkunç bir şekilde kendisine deli deli bakıp duruyor. Sarhoş, bir nâra atıp deliye hitâben "Gel ulan buraya!" diye bağırmış. Deli, sarhoşun nârasından ürkerek sarhoşun yanına gelince, olanca kuvvetiyle deliye bir Osmanlı tokadı aşketmiş. Neye uğradığını şaşıran deliye usturayı verip, kolunu kaldırmış ve altını gösterip "Burayı traş et bakalım!" demiş. Deli, tokadın acısı ile adamın koltuk altını traş ettikden sonra sarhoş, delinin diğer yanağına da kuvvetli bir tokat vurup, bu sefer de diğer kolunun altını göstererek "Burasını da traş et bakalım!" demiş. Deli, orasını da traş ettikden sonra sarhoş, deliye bir de tekme indirmiş. Zavallı deli yere yıkılınca sarhoş, "Şimdi al bu usturayı, hamamcıya teslîm et ve hemen hamamdan defol!" diye gürlemiş ve sanki vuracakmış gibi delinin üstüne yürüyüp "Eğer yıkanıp dışarı çıktığımda, seni burada bulursam çok fenâ yaparım" diyerek iyice korkutmuş. Korkusundan hamamın sıcağından soyunma mahalline doğru süratle ve gürültü ile çıkan delinin elinde usturayı gören hamamın sâhibi, donup kalmış, "Eyvâh, bu deli gâliba adamı öldürdü" diye düşünüp fenâlık geçirirken deli, elindeki usturayı hamamın sâhibine uzatıp, parmağını da dudağına götürüp "Sus" işâreti yaparak fısıltıyla şöyle demiş : "Al bu usturayı ve iyice sakla. İçeride öyle bir deli var ki, ne yapacağı belli değil, ben kaçıyorum, sen de başının çâresine bak".

Sarhoş, deliden beterdir çünkü delinin cinsine göre ne yapacağı bilinir ama sarhoşun ne yapacağı ma'lûm değildir.