Dervîş درويش Ne Demekdir?
6 Ağustos 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Tarîkat-ı aliyyeye âid bir çok husus maalesef yanlış biliniyor ve yanlışlar tekrâr edile edile iyice kemikleşiyor. Bu sebeble bazen çok iyi bilindiği zannedilen kelime ve mefhûmları da îzâh etmek mecbûriyyetinde kalıyoruz.
Bu kelime, Farsça darvîş veya darveş kökünden geliyor. Bu kelimde Eski Farsça'da, drigûş veya dargûş imiş. Fakîr, muhtâc, dilenci ma'nâlarında kullanılırmış. Sonradan mecâz olarak "Dünyâdan vazgeçerek Allah yoluna giren kimse" anlamında kullanılmaya başlanmış. En sonunda da, "bir mürşide bende olan", "bir tekkeye kapılanan kimse" anlamında kullanılır olmuşdur. Şimdilerde ise birçoklarının bilip bilmeden ulu orta kullandığı ve kendisine yakıştırdığı bir ünvân hâline gelmişdir.
Dikkat edilirse, bu kelime tesâdüfen seçilmemişdir. Zîrâ kelimenin asıl anlamı olan "fakîr", sôfîlerin ortak ismidir. Çoğul olarak "fukarâ" şeklinde de sık sık kullanılır. Zîrâ Kur`ân-ı Kerîm'de de bu sîga ile geçer. Sûre-i Fâtır'da "يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَنتُمُ الْفُقَرَاء إِلَى اللَّهِ وَاللَّهُ هُوَ الْغَنِيُّ الْحَمِيدُ" âyet-i kerîmesindeki "fukarâ", bu ma'nâya işâret eder.
Peki "fakîr" ne demekdir?
Sôfiyyeye göre "fakîr", malı mülkü olmayan züğürt kimse demek değil, aksine bütün dünyâya sâhib olsa bile, herşeyin Hakk'ın olduğunu bilen kimsedir. Mâlik olduğu herşeyin aslında Hakk'ın olduğunu bilen dünyâya rağbet edebilir mi? İşte bu yüzden dervîşliğin şartı dünyâ muhabbetini kalbinden çıkarmakdır.
Aynı zamanda "Fakîr", dâimâ Allah'a muhtâc olduğunu bilen kimsedir. Dâimâ Allah'a muhtâc olduğunu bilen kimse hiç O'na isyân edebilir mi? Bütün nimetlerin Allah'dan geldiğini bilen O'na nasıl şükretmez? Nasıl O'na hamd edip zikretmez?..İşte bu sebeble dervîşler dâima Hakk'a şükreder ve Hakk'ı zikreder.
Öyleyse, dünyâ muhabbetini kalbinden çıkarmayan, hiç ölmeyecekmiş gibi dünyânın peşinden koşan, Allah'ın verdiği nimetlere şükretmeyen, hep şikâyet eden, vaktini hep gafletle geçirip Allah'ı doğru dürüst zikretmeyen kimse aslâ dervîş filan olamaz, eskilerin tabiriyle olsa olsa deymiş olur.
Büyük velîlerden biri dervîşliği şöyle ta'rîf ediyor :
Dervîş, adı, sanı ve hiç bir arzusu olmayan kişidir. Dervîş olan kişi, fakîrlik ateşiyle yansa dahî dünyâya tâlib olmaz.
Dervîşlik olsaydı tâc ile hırka
Alırdık onu otuza kırka
Listeye geri dön