11 Kasım 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
Bilenler bilir, dervîşlerin şeyh huzûrunda husûsî bir duruşları vardır. Bu duruşun işâret ettiği ma'nâları "Ayak Mühürlemek" başlıklı yazımızda beyân etmişdik.
Vaktiyle bir dervîş, şeyhinin huzûruna gelince, dervîşlere mahsûs şekilde, el bağlayıp boyun keserek şeyhine niyâz etmiş. Şeyh Efendi, dervîşinin duruşuna şöyle bir bakıp demiş ki :
Evlâdım! Tarîkat-ı aliyyenin âdâbına riâyet ederek pek güzel durdun ama bundan daha iyi de durabilirdin.
Şeyhine hürmetde kusûr etmediğinden emîn olan dervîş, şeyhin bu ihtârına şaşırıp "Sultânım, bundan daha iyi duruş nasıl olur?" diye sorunca Şeyh Efendi şu cevâbı vermiş :
Bundan daha iyi duruş, senin olmadığın duruşdur!
"Var olduğun her yer cehennem, var olmadığın her yer cennetdir" sözü de aynı hakîkete işâret eder. Allah ile kul arasında kimi nûrânî kimi zulmânî sayısız perdeler vardır, bu perdelerin en kalını benlik perdesidir. "Sen çıkarsan aradan, kalır seni yaradan" sözü de bu hakîkate işâret eder.
Yâ Rab beni vahdet-i kübrâya eriştir
Bu katremi nûr-i yem-i deryâya eriştir
Tathîr ederek kalbimi emvâc-ı sivâdan
Ol berzah-ı küll a’zam-ı esmâya eriştir
Mahv eyleyerek perde-i sûretle hicâbı
Dîdâr-ı cemâl Ka’be-i ulyâya eriştir
Nîrân-ı cahîm-i hecrle yanmakda derûnum
Külhânlarımı gülşen-i ma'nâya eriştir
Feryâd u figân oldu işim fâsılasız hep
Dil mülkünü envâr-ı tecellâya eriştir
Bu kalbimi "Tûr" eyleyerek nûr-i nihâna
"La" perdesini ref' ile "illa"ya eriştir
Taklîde beni eyleme mahkûm-i ukûbet
Bir aşk-ı hakîkat ile sevdâya eriştir
Aslımla enîs et beni bîgâne bırakma
Şehrâh-ı visâl künh-i müsemmâya eriştir
Sendendir inâyet de hidâyet de se'âdet
Cezb eyle beni Zât-ı Muallâ'ya eriştir
Dünya ile ukbâ da hicâb tâlib-i Hakk'a
Ol mertebe-i akdes-i bâlâya eriştir
Bu âlem-i sûretle beni etme mukayyed
Itlâk-ı ezel maksad-ı aksâya eriştir
Sâmî kulunun her emeli senden İlâhî
Envâr-ı rızâ mesned-i uzmâya eriştir