6 Mart 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
"Çok husus vardır ki, sûret-i şer'a komak kâbil lâkin tahtında nice fesad olmakla ma'kul görülmez..."
Rüşvet yiyenlerin hem dünyâları, hem de âhiretleri berbât olur. Rüşvet alarak haklıyı haksız çıkaran kimselerin çocukları ya aptal ya deli ya da başka bir onulmaz derde mübtelâ olur. Bunlar daha bu dünyâda iken bir belâya uğrayarak herkese ibret olurlar. Bunlardan en az on kişiyi ben bilmekteyim. Emînim sizler de böylelerinin âile ve çocuklarını ibretle görmektesiniz.
Fetvâ, mukaddes bir hükümdür ammâ Allah'dan korkmayıp, halkı susturmak için fâsık kişilerin ve zâlim uşağı olan âlimlerin hediye şeklinde kabûl ettikleri rüşvetler karşılığında verdikleri fetvâlar, gerçekden mülk-i Osmân'ı yıkdı. Üçüncü Sultan Murad devri vezirlerinden ve İsfendiyaroğullarından, Üsküdar sâhilinde kendi yaptırdığı câmi-i şerîfin yanındaki türbesinde medfûn bulunan ve o semte adını veren Şemsi Paşa, pâdişaha hediye kılığında kırk bin altınlık bir rüşvet kabul ettirdiği günün gecesi, konağında düğün bayram etmiş, sevinç ve neşesini de şu sözlerle beyân etmişdir :
Bugün Kızılahmedlu İsfendiyaroğullarının intikâmını Âl-i Osmân'dan aldım. Onlar bizim ocağımıza su koydukları gibi, ben dahî onların ocağını söndürecek bir mukaddime tertîb ettim. İrtişâya dadandırdım ve hattâ kırk bin altın bir büyücek lokmayı da yutturdum. Bundan sonra bunlar irtişâ almaktan fâriğ olmazlar ve irtişâ ile devletleri sebat bulmaz.
Ne hazîn ve ne ibret verici bir beyânât değil mi?...
O devrin seçkin velîlerinden Seyyid Seyfullah Kuddise Sırruh Hazretleri, bütün bu kötülükleri keşfetmiş olmalıdır ki "Yıkıldı Mülk-i Osmân ağlasın bütün cihân" feryâdı ile, Osmanlı Devletinin inhidâma doğru gittiğini bildirerek kerâmet izhâr etmişdir.