Dil Hânesi Pür-nûr Olur Envâr-ı Zikrullâh İle
17 Mart 2016 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Dil hânesi pür-nûr olur
Envâr-ı zikrullâh ile
İklîm-i ten ma'mûr olur
Mi'mâr-ı zikrullâh ile
Her müşkil iş âsân olur
Derd-i dile dermân olur
Cânın içinde cân olur
Esrâr-ı zikrullâh ile
Gamgîn gönüller şâd olur
Dembesteler âzâd olur
Gümgeşteler irşâd olur
Âsâr-ı zikrullah ile
Zikreyle Hakk'ı her nefes
Allah bes bâkî heves
Pes gayrıdan ümmîdi kes
Tekrâr-ı zikrullah ile
Gör ehl-i hâlin fırkasın
Çâk etdi ceyb-i hırkasın
Devreyle zikrin halkasın
Pergâr-ı zikrullah ile
Terk et cihân ârâyişin
Nefsin gider âlâyişin
Bul cân ü dil âsâyişin
Efkâr-ı zikrullah ile
Bahtî sana ikrâr eder
Tevhîdini tekrâr eder
İhlâsını iş'âr eder
Eş'âr-ı zikrullah ile
Sultan 1. Ahmed Hân
Kuddise Sırruh
LUGATÇE
Pür-nûr : Nûr ile dolu
Envâr : Nûrlar
İklîm-i dil : Gönül dünyâsı
Ma'mûr : Bayındır, bakımlı
Müşkil : Zor
Âsân : Kolay
Esrâr : Sırlar
Gamgîn : Gamlı, hüzünlü
Şâd olmak : Sevinmek
Dem-beste : Sesi-soluğu kesilmiş
Âzâd olmak : Serbest kalmak
Güm-geşte : Kaybolmuş, burada ma'nen yolunu kaybetmiş anlamında
Âsâr : Eserler
Ehl-i hâl : Sôfîler
Çâk etmek : Yırtmak
Ceyb-i hırka : Hırka cebi
Pergâr : Pergel
Ârâyiş : Süs
Âlâyiş : Gösteriş, debdebe
Âsâyiş : Huzûr, sükûn
Efkâr : Fikirler
İkrâr : Söyleyerek tasdîk etmek
İhlâs : Samîmiyet
İş'âr : Anlatmak, bildirmek
Eş'âr : Şiirler
AÇIKLAMA
Bu nutk-i şerîf Sultan 1. Ahmed Hân Hazretlerinindir. Bu zât-ı akdes, büyük velî Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretlerine bende olarak, zâhirde "sultân" olduğu gibi, hakîkatde de "sultân" olmuşdur. Öyle ki, Sultan Ahmed Hân Hakk'a yürüdüğünde, gasil işlemi için elbiseleri çıkartılınca, mürşidi Azîz Mahmûd Hüdâî Hazretleri, tenine değen keçi kılı gömleği görünce ağlamaya başlamış ve "Oğlum Ahmed sen bizi geçdin" buyurarak büyük bir iltifatta bulunmuşlardır. Hazret-i Hüdâyî Efendimiz O'nun irtihâline o derece üzülmüşler ki, gaslini bizzat îfâ edememişler, "Sultân"ı o devrin büyük velîlerinden Abdülmecid Sıvâsî Hazretleri ile İsmâil Rûmî Hazretleri gasletmişlerdir. Sultân'ın mühim bir husûsiyetini de şu yazımızda, Muzaffer Efendi Hazretlerinden öğrendiğimiz gibi yazmışdık.
NAĞME-İ AŞK
Bu nutk-i şerîf üzerine bağlanan birkaç beste var. Bunların en kıymetli olanı Tarîk-i Kâdiriyye'den Neyzen Hacı Osman Bey'in Hicaz ilâhisidir. Aşağıdaki arşiv kaydında eseri okuyan zât, son devrin en kıymetli zâkirbaşılarından Salahaddin Gürer üstâdımızdır. Sizlerle paylaşmak istediğimiz ikinci beste, Merhûm Câhit Atasoy'un bu nutk-i şerîf üzerine bağladığı Sabâ ilâhidir. 1977 yılı meşk kayıtlarından alarak sizler için yayınladık. Cümlesinin rûhları şâd olsun.
Sultan 1. Ahmed Hân
Kuddise Sırruh
LUGATÇE
Pür-nûr : Nûr ile dolu
Envâr : Nûrlar
İklîm-i dil : Gönül dünyâsı
Ma'mûr : Bayındır, bakımlı
Müşkil : Zor
Âsân : Kolay
Esrâr : Sırlar
Gamgîn : Gamlı, hüzünlü
Şâd olmak : Sevinmek
Dem-beste : Sesi-soluğu kesilmiş
Âzâd olmak : Serbest kalmak
Güm-geşte : Kaybolmuş, burada ma'nen yolunu kaybetmiş anlamında
Âsâr : Eserler
Ehl-i hâl : Sôfîler
Çâk etmek : Yırtmak
Ceyb-i hırka : Hırka cebi
Pergâr : Pergel
Ârâyiş : Süs
Âlâyiş : Gösteriş, debdebe
Âsâyiş : Huzûr, sükûn
Efkâr : Fikirler
İkrâr : Söyleyerek tasdîk etmek
İhlâs : Samîmiyet
İş'âr : Anlatmak, bildirmek
Eş'âr : Şiirler
AÇIKLAMA
Bu nutk-i şerîf Sultan 1. Ahmed Hân Hazretlerinindir. Bu zât-ı akdes, büyük velî Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretlerine bende olarak, zâhirde "sultân" olduğu gibi, hakîkatde de "sultân" olmuşdur. Öyle ki, Sultan Ahmed Hân Hakk'a yürüdüğünde, gasil işlemi için elbiseleri çıkartılınca, mürşidi Azîz Mahmûd Hüdâî Hazretleri, tenine değen keçi kılı gömleği görünce ağlamaya başlamış ve "Oğlum Ahmed sen bizi geçdin" buyurarak büyük bir iltifatta bulunmuşlardır. Hazret-i Hüdâyî Efendimiz O'nun irtihâline o derece üzülmüşler ki, gaslini bizzat îfâ edememişler, "Sultân"ı o devrin büyük velîlerinden Abdülmecid Sıvâsî Hazretleri ile İsmâil Rûmî Hazretleri gasletmişlerdir. Sultân'ın mühim bir husûsiyetini de şu yazımızda, Muzaffer Efendi Hazretlerinden öğrendiğimiz gibi yazmışdık.
Bu nutk-i şerîf üzerine bağlanan birkaç beste var. Bunların en kıymetli olanı Tarîk-i Kâdiriyye'den Neyzen Hacı Osman Bey'in Hicaz ilâhisidir. Aşağıdaki arşiv kaydında eseri okuyan zât, son devrin en kıymetli zâkirbaşılarından Salahaddin Gürer üstâdımızdır. Sizlerle paylaşmak istediğimiz ikinci beste, Merhûm Câhit Atasoy'un bu nutk-i şerîf üzerine bağladığı Sabâ ilâhidir. 1977 yılı meşk kayıtlarından alarak sizler için yayınladık. Cümlesinin rûhları şâd olsun.