Dînine Sâhib Ol!

18 Şubat 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi


Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :

Cehennem azâbı iki türlüdür...Âhiretdeki ma'lûm...Bir de dünyâda çekilen cehennem azâbı vardır...Allah'a inananlar eğer O'na isyân ederlerse, Allah onların başına kendisini tanımayan zâlimleri ve kâfirleri musallat eder!...

Dînine sâhib olmazsan, diline sâhib olmazsan, donuna sâhib olmazsan, beline sâhib olmazsan, ananene (geleneğine) sâhib olmazsan düşmân (kâfir) sana cehennem azâbını daha bu dünyâda tattırır...

Onun için, okumak lâzım hattâ okumakla kalmayıp "Dîn-i İslâm"a sarılmak lâzım..."Dîn-i İslâm"ın misâli bir ip gibidir...Bir ucu Allah'ın yed-i kudretinde bir ucu dünyâya bırakılmışdır...Her kim ki "Dîn-i İslâm"a sarılırsa muhakkak Allah rızâsına erer ve cennete girer ve cemâlullaha erer ve cennetin zevk u safasına dalar...O ipi terk edenler muhakkak cehenneme yuvarlanırlar...

Dînine sâhib ol! Seni iki cihânda azîz eden dînindir!...

Sıkıntıya geldiğin zaman Allah deyip, refaha çıktığın zaman zikrullahı terk etmek İslâm sıfatı değildir!...Fakîr olduğun vakit Allah'a ibâdet kılıp, eline dünyâ metâı geçince Allah'a isyân etmek de İslâm sıfatı değildir!...Bunlar müslümanların ahlâkı değildir, îmân sıfatı hiç değildir!...

Darda ve varda dâima Allah de!...Dilin Allah'ı zikretsin...Gönlün Hakk'a îmân eylesin!...

Gönlünde Allah aşkı, Allah muhabbeti, Allah sevgisi, Allah Resûlüne sevgi bulunsun ki iki cihânda azîz olasın!...

Hâlâ uyanmayacak mısın?! Hâlâ Hazret-i Muhammed'e sarılmayacak mısın?! O'nun sünnetine, O'nun dînine, O'nun getirdiği şerîatına hürmet etmeyecek misin?! O'nun ehl-i beytine, O'nun ashâbına, O'nun velîlerine, O'nun âlimlerine, muhabbet etmeyecek misin?!...Etmedikçe rezîl oldun, sefîl oldun!...

Âbâ u ecdâdımız (baba ve dedelerimiz) Allah'a ve Resûlüne hürmet ettikleri için Allah şarkı ve garbı (doğuyu ve batıyı) onların emrine verdi...Osmanlı zamânında Macaristan Kralı'nın tâcını sıradan bir çavuş giydirirdi...Şimdi bizim en yüksek rütbeli devlet adamlarımızın karşısına kimleri çıkarıyorlar!...

Soruyorum sana!...Muhammed'den ne kaybettin?!..."Dîn-i İslâm"dan ne zarar gördün?!...Resûlullah'ın dînine ihânet etmekden ne kazandın!...

İşte dün, silâhımız yoktu, topumuz-tüfeğimiz yoktu, düşman her tarafdan saldırmışdı...
Allah dedin, Muhammed Mustafâ dedin, velîlere sarıldın, sancâk-ı şerîfi çıkardın, düşmanı denize attın!...

Ne zarar gördün "Dîn-i İslâm"dan?!...Seni azîz etmedi mi?!...Sen göçebe değil miyidin?!...Seni azîz kılmadı mı?...Şarkı ve garbı senin emrine vermedi mi?!...

Bizim mezhebimizde, bir adam Allah'a karşı isyân etmekle kâfir olmaz ama zelîl olur!..."Dîn-i İslâm"a kim sarılırsa azîz olur!...Muhammed aleyhisselamın nûru ile azîz olur, Allah'ın nûru ile aziz olur!...

Sende ibâdet yok, tâ'at yok, kabahat çok, hiçbir gün günâhına nedâmet yok!...Günâhına ağlayamıyorsan niye ağlayamıyorum diye ağla!...



Felâketler üzerimizde dolaşıyor!...

Akşam-sabah tövbe-istiğfâr ediniz!...Ancak istiğfâr sâdece diliyle "estağfirullah" demekle olmaz!...Ağzından istiğfâr, kalbinden nedâmet, gözünden yaş dökeceksin!...Yoksa ağzında var, kalbinde yok, münâfık olur adam!...

Felâketler üzerimizde dolaşıyor!...

İstiğfâr edip, ibâdet ve tâ'ata sarılınız ve Allah yoluna boyun veriniz!...Allah huzûrunda secde ediniz ki kulun Allah'a en yakın olduğu yer secdedir...

Aklını başına al!...

Gece gündüz tevhîd et! Lâ ilâhe illallah de!...Hem lisanın söylesin hem kalbin duysun!...Kalbin Hakk sevgisi, Hakk korkusu ve aşk-ı Muhammedî ile atsın!...

Ey mü'minler! İbâdet ve taatınıza sarılınız ve evlâd u ıyâlinizi Allah yoluna teşvik ediniz!...

Efendi Hazretleri sık sık Endülüs'deki müslümanların başlarına gelen ibret dolu hâdiseleri misâl vererek cemaati uyarırlardı...Müslümanların Endülüs'deki hâkimiyetlerinin 800 yüzyıl gibi uzun bir müddet sürmesine rağmen oradaki müslümanların "Dîn-i İslâm"dan uzaklaşmaları ve birbirlerine düşmeleri sebebiyle hürriyetlerini, mülklerini hattâ cânlarını kaybettiklerini, İstanbul'un fethinden bu yana ise sadece 500 küsur sene geçtiğini, eğer birliğimizi korumaz ve dînimize sarılmazsak burayı da kaybedebileceğimizi söyleyerek sık sık tenbîhâtda bulunurlardı...Yukarıdaki konuşmanın devâmında şöyle buyurmuşlardı :

İspanya 800 sene müslümanların elinde kalmışdır...Ne zaman ki müslümanlar, kendi nefslerini cehennemden korumadılar ve evlâd u ıyâllerini Allah'ın istediği gibi yetiştirmediler, düşman geldi ve orasını aldı...Müslümanlar önce düşmanla ahidleşdiler, "dînimizde serbest olalım" dediler...Düşman önce "peki" dedi...Sonra, "müslümanlara verilen ahid geçerli değil" diyerek ahdi bozular...Müslümanları Hıristiyan olmaya zorladılar...Namaz men' edildi, abdest men' edildi, kıyâfet men' edildi, yazı men' edildi...Müslümanların bir kısmı korkuyla Hıristiyan oldular, diğer bir kısmı îmânını gizleyip hıristiyan olmuş gibi göründüler ama düşman buna râzı olmadı..."Sizin rûhunuzu temizleyeceğiz" diyerek bir senede 285.000 müslümanı ateşte yaktılar...Sonra her sene yaka yaka İspanya'da müslüman bırakmadılar!...
İnnemel mû’minûne ihvetun..Sûre-i Hucurât, Âyet 10
Unutma sakın! Düşmanın katiyyen şefkati ve merhameti yokdur!...Vahdetinizi, birliğinizi koruyunuz!...Birbirinize sâhib olunuz!...Hak ve hukûka riâyet ediniz...Sakın renge, ırka filan bakmayınız!...Kim "Lâ ilâhe illallah Muhammedü'r Resûlullah" dediyse o senin kardeşindir...Allah böyle ilân etmişdir...


"İnneme'l mü'minîne ihvetün..."
Allah ve Resûlüne inananlar birbirlerinin kardeşidir...
Sûre-i Hucurât, Âyet 10

Bu buğzu, kîni ve adâveti terk eyle!...Sarıl birbirine!...Sonra pişmanlık fayda vermez!...

Bir zaman gelir "Efendi bize bunu söylemişdi..." dersin ama iş işden geçmişdir artık!...Kurşun silahdan çıkdı mı geri dönmez bir daha!...

Ey mü'minler! Tövbe-istiğfar ediniz!...Tevhîd ediniz!... Allah'a ibâdet kılınız!. Kötülüklerden kaçınınız! Birbirinize şefkat, merhamet ve muhabbet gösteriniz!...Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi herşeyimizden ziyâde sevelim ki îmânımız kemâle ersin!...Çoluğumuzu, çocuğumuzu, âilemizi Hak yola davet edelim, onlara Kur'ân-ı, şerî'at-ı Ahmediyye'yi ve ahkâm-ı Subhâniyyeyi ta'lîm edelim!...

Efendi Hazretlerinin "Vazîfe ve Mes'ûliyyet" başlıklı şu nutk-i şerîfi ile bitirelim :


Ehl ü ıyâlden mesûlsün şer'an
Kurtul vebâlden ta'lîm et Kur'ân

Dînini öğret ahkâmı bellet
Âyet ezberlet tam olsun îmân

Kıldır namâzı bildir niyâzı
Hakk olsun râzı kulundan her ân

Göster âdâbı hayrı sevâbı
Gönül erbâbı olsunlar hemân

Helâlden yedir tertemiz giydir
Harâmı bildir bulsunlar irfân

Oruç tutsunlar Hacca gitsinler
Hakk'a yetsinler irfâna bürhân

AŞKÎ uyarır huzûra varır
Hakk'a yalvarır rahm eder Sübhân
Listeye geri dön