6 Mart 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Almanya'da, buradan giden bir delikanlıya sormuşlar, "Mezhebin nedir?" demişler, ses çıkaramamış, susmuş. Vallahi bizden daha iyi biliyorlar. Yapma yâhu! Biraz dînini diyânetini ara yâhû! Âbâ ü ecdâdını ara biraz yâhû! Sor biraz. Kahvelerde kağıt oynuyorsun. Bir şey dediğim yok, ne yaparsan yap, herkesin yapacağı kendine ait. Sonra çok pişman olursun iş işden geçer. Paranı içkiye fışkıya verirsin, ona da karışmayız ama sonra çok pişman olacaksın. Ömrünü hebâya veriyorsun ki milyonlar versen bir saat ömrünü geri alamazsın, hattâ milyarlar versen, bütün dünyâyı versen. Al eline bir kitap filan, biraz bir şeyler oku, azıcık öğrenmeye çalış. Sonra demiş ki o Alman kızı, "Sen Türksün değil mi? Senin mezhebin hanefîdir" demiş, yazmış. Alman kızı biliyor.
Benim öteki mescide bir akşam yabancılar gelmişler, bizim ihvandan birine sormuşlar, "Efendinin yanında kim oturuyor?" diye. Tabii bizimki bir şey atmış, yalandan söylemiş gâliba. Ecnebî demiş ki, "Yok, senin söylediğin yanlış, orda şu kimse oturur, şu rütbede olan kimse oturur" demiş. Bizimki "Susdum" diyor. Yapmayalım böyle.
Senin ceddin yirmi iki yaşında İstanbul'u feth etti. Bizim yirmi iki yaşında çocuk, gusül abdestini almasını bilmiyor. Olur mu böyle şey! Senin ceddine, necl-i necîbine yakışır mı bu! Biraz kendimizi toplayalım canım, büsbütün dağıldık. Yapmayalım böyle. Doğru değil bu iş. Sonu iyi olmaz bu işin. "Allah bir şey yapmıyor" diye böyle gidersen, "Allah bir şey yapmıyor" diye, bir gün yapar Cenâb-ı Hakk. Düşün! Bir kabın içine su damlasa böyle, damlaya damlaya bir gün o kap taşar. Allah'ın rahmeti çok genişdir, sabreder eder eder bir gün ansızın tepene yumruğu vurur. Öğreneceksin ezânını filan. Ezânını, Kur`ân'ını, abdestini, namâzını. Yaklaşdı. Güneş gurûba eriyor. Yaklaşdı!