25 Mart 2015 tarihinde yayınlanmıştır.
Dördüncü Murad içki, tütün ve esrar gibi keyif verici maddeleri yasakladığı dönemde sık sık tebdil kıyâfet sokaklarda dolaşır ve yasakları çiğneyenlere ağır cezâlar verirmiş. Yine bir gün sadrazamı ile berâber kıyafetlerini değiştirip şehirde dolaşmaya çıkdıklarında, boğazdaki kayıklardan birine binmişler. Kayıkçı son derece iri cüsseli, pala bıyıklı, korkunç görünüşlü bir adammış. Boğazın ortasına doğru geldiklerinde, kayıkçı kayığın alt bölmesinden bir şarap şişesi çıkarıp kafaya dikmiş. Sonra şişeyi yolculara uzatmış, sert bir bakış ve tehdidkâr bir sesle "Haydi siz de için bakalım" demiş. Tabii boğazın suyu soğuk, akıntı da çok kuvvetli, ikisi de korkularından mecbûren şarabı içmişler. Kayıkçı, "Hah şimdi oldu, siz de içdiğinize göre artık beni ihbâr edemezsiniz" demiş. Bunun üzerine pâdişâh daha fazla dayanamamış ve "Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Ben Sultan Murad'ım! Bu da benim sadrazamım" demiş. Kayıkçı, uzun bir kahkaha atdıkdan sonra demiş ki, "Ulan ben bu boku elli seneden beri içiyorum, hâlâ Kayıkçı Mustafa'yım, sen bir defa içdin, bu da bir defa içdi, biriniz pâdişah biriniz sadrazam oldunuz. Demek ki bir kere daha içseniz, biriniz Allah biriniz peygamber oldum diyeceksiniz".
www.muzafferozak.com