22 Temmuz 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Dört kitâbın evveli gönlümde Bismillah'dır
Besmele bâbındaki nokta 'ayânullahdır
Okumak yazmak budur ayne'l-yakîn hakka'l-yakîn
Dört kitâbın tefsîri 'ayn-ı kelâmullahdır
"Lâ" demezsen tevhîde fehm eyledin ahvâlimi
Her nefesde tevhîdim 'irfân-ı zâtullahdır
Söyledim şerh eyledim verdim haber zâhid sana
'Âşıkın seyr etdiği nûr-ı cemâlullahdır
Dört kitâbı tefsîr etdim ma'nâsı birdir hemân
Anladınsa pes yeter tevhîd azîmullahdır
Cân içinde cânımın zevki budur hakka'l-yakîn
'Âşıka lâzım olan maksûd hemân Allah'dır
Zât-ı Hakk'dan gönlüme in'âmı dinle cân ile
Mü'minem sadrımdaki sâfî imânullahdır
"Lâm-elif lâ raybe"nin vechinden aldım dersimi
Söyleyip söyletdiren fehm eyledim Allah'dır
Gönlüm âbâd eylemez ol zâhidin efsânesi
Mü'mine lâzım olan zikr-i hafiyyullahdır
Zikr-i Hû'nun ma'nâsı ne 'aynıdır ne gayrıdır
Cânıma ihsân olan 'aşkdan selâmullahdır
Kâl ü kıyl lâzım değildir perde yokdur arada
Kâr u kesbim her nefes vechinde seyrullahdır
Câhil ü nâdân sanıp ta'n eyleme zâhid bize
Düşdüğü bu zümrenin bilgil ki ilmullahdır
'Âşık ile ma'şûkun sırrındaki ma'nâya bak
Mü'minin gönlü evi arş-ı azîmullahdır
Gönlüme Hakk'dan gelen ma'nâyı dinle cân ile
'Ârifin nutkundaki esmâ-yı sıfâtullahdır
Yürü var inkârı ko ikrâra gel Allah içün
Özünü fehm eyleyen Âdem safiyyullahdır
Hoş nebîdir Hakk katında bir sözü olmaz iki
'Âlemi gark eyleyen Nûh neciyyullahdır
Dilime verdi kerâmet söyledim bu tevhîdi
Demiri mum eden Dâvud halîfetullahdır
Devler ü yeller kamu emrinde fermândır anın
Hâtem-i mühr-i Süleymân sırr-ı emînullahdır
Dört kitâbın ma'nâsı muhabbet bize bürhândır
Ka'be'yi bünyâd eyleyen İbrâhim halîlullahdır
Hikmet ile dilime ahsen gelen tevhîdi gör
Derdini dermân bilen Eyyûb nebiyyullahdır
'Ârifin tevhîdini bir bir sana etdim beyân
Tûr Dağında söyleşen Mûsâ kelîmullahdır
Nâzır ol ihyâ edüpdür gönlümü tevhîd-i zât
Mürdeler ihyâ eden Îsâ-yı rûhullahdır
Zâhir oldu dilime nûr-ı nübüvvet himmeti
Dü cihânın şemsi ol nûr-ı Habîbullah'dır
Hakk'a ma'lûm bilmesi yokdur nihâyet fazlına
Ol şefâ'at sâhibi nûr-ı Şefî'ullâh'dır
Gelmemişdir gelmeyiser bir dahi akrânı yok
Hazret-i Zehrâ'yı gör ne sâlihatullahdır
Hakk Te'âlâ hûb yaratmış dahi doymaz dostuna
Hazret-i Hamza'yı gör sâhib-kırânullahdır
Bin salavât rûhuna yokdur nihâyet fazlına
Ammisi Peygamber'in Abbâs azîzullahdır
Tâlib-i fakr u fenâ içinde bir dîvâneyem
Evliyâ ser-çeşmesi Alî veliyyullahdır
Kalbimin şükrü budur ayne'l-yakîn hakka'l-yakîn
Bizi irşâd eyleyen sırr-ı Aliyyullahdır
Zübde-i ervâh-ı 'âlem diyeyin kimdir sana
Ol Hüseyn ile Hasan şâh-ı şehîdullahdır
Zikr ile fikr eyleriz biz anların ahvâlini
Dilime ahsen gelen Zeyn-i ibâdullah'dır
Bunların rûhun sorarsan cedd-i a'lâsındadır
Gör Muhammed Bâkır'ı ma'nâda sırrullahdır
'Âcizem hem kâsıram yâ nice şerh etsin dilim
Söylediğim Mûsa-yı Kâzım veliyyullahdır
Ehl-i Hakk'dır "lâ" deme şekk ü gümânım yok benim
Cân gözüyle gör Alî Mûsâ rızâullahdır
Vâcib oldu demesi biz bunları medh eyleriz
Emr-i Hakk'a baş eğen Ca'fer sadîkullahdır
Hikmet ile söylerim bu tevhîdin ma'nâsını
Vâsıl olan Hazret'e şâh-ı Takıyyullah'dır
'Âlem-i gayb ü şehâdetden getirdim nüshasın
Keşf-i esrâr etdiğim imâm Nakıyyullah'dır
Bunların biz cümlesin derc eyledik verdik haber
Gel gör imdi ol Hasan kim Askeriyyullahdır
Derdmend miskîn Vehâbî sözünü hatm eyledi
Sırr içinde dediğim Mehdî zamânullahdır
Abdülvehhâb Ümmî
Kaddesallahu Sırrahu's-Sâmî