13 Eylül 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Allah'a güveneceksin, Allah'a dayanacaksın.
Dostların bir kaç sınıfdır. Senin güzelliğin varken dostların senin yanına gelebilirler, güzelliğin geçdi mi dostların seni terkeder. Onlar senin dostun değil, güzelliğinin dostudur. Memurken, âmirken, makâm sâhibi iken, senin başına bir takım insanlar gelirler, sonra tekâüd oldun mu, o dostların dağılır senin. Bir daha seni görmek istemezler. Eğer bazen yolda görürlerse selamlaşırlar, o kadar. Onlar senin dostun değil idi, onlar senin makâmının dostu idi, menfaatlarının dostu yani. Sıhhatli iken seninle düşüp kalkanlar, hastalandığın vakitde seni terkederler, bir kısmı. En samîmî dostun, seni kabre kadar götürür, üzerine namaz kılar, afv u mağfiretin için Allah'a yalvarır, göz yaşı döker. En büyük dostun bu senin. Cenâzeni yüklenir, cenâzenin namazını kılar, duânı eder, Allah'dan affını ister senin. Çünkü Cenâb-ı Allah Ümmet-i Muhammed'e bu ihsanda bulunmuşdur. Dirilerin duâsıyla ölülerin azâbı ref olur, kaldırılır. Dirinin duâsıyla, dirilerin duâsıyla ölülerin azâbı kaldırılır. Ümmet-i Muhammed'e bahşolunmuş bu. En samîmî dostun senin kabre kadar götürür, namaz kılar, senin hakkında iyi şehâdet eder, hüsn-i şehâdet.
İki türlü "iyi biliyoruz" vardır. Bir "iyi biliyoruz", yani "ne olduğu biz biliyoruz onun" demekdir o. Birisi, "has, iyi kuldur" demek, "iyi biliriz" diye. Bir de, "iyi biliriiiz" dedi mi, "ne olduğunu biliyoruz" demekdir o. İki manâsı vardır. İmâm efendinin sen sözüne bakma, imâm efendi sorar sana, "Bu meyyiti nasıl biliyorsun?" diye. "İyidir inşâllah" de. İmam efendi mangır alacağı için büyütür ölüyü, yükseltir, yüceltir filan yani cehennemliği cennete sokar, para alacağım diye o. Onun için sen "iyidir inşâllah" dersin, bilmediğin bir cenâzeye. Bildiğin bir ahbâbınsa, mü'minse, ne kadar günahkâr olursa olsun iyi olduğunu söyle, iyi olduğunu söyle. Allah mü'minleri şehâdetinde yalancı çıkarmaz.
Dâimâ her şeyin iyi tarafını gör. Dâimâ her şeyin iyi tarafını gör, kötü tarafına bakma. Bir şeyin kötü tarafını görmek dikendir, insanın gözünü çıkarır o, gözünü patlatır. İyi tarafını göreceksin. Hazret-i Ebâ Hureyre radıyallahu anh ile Resûl-i Ekrem iki cihân güneşi Peygamberimiz gidiyorlarmış, bir köpek leşine rastgelmişler, Ebâ Hureyre köpek leşini görünce başını çevirmiş, Resûl-i Ekrem demiş ki, "Niye başını çeviriyorsun, bak ne kadar güzel dişleri var, Allah dişlerini nasıl halk etmiş. Güzel tarafına bak" demiş, "çirkin tarafına bakma".
Onun için bundan ne manâ çıkıyor? Kiminle ahbâblık yaparsan yap, dâimâ güzel tarafını gör, çirkin tarafını görme. Çirkinlik görmek istiyorsan kendi çirkinliğini gör kâfî. Zâten kendi çirkinliğini gören adam, muhâtabının çirkinliğini göremez. Çünkü muhâtabının yani karşısındaki kimsenin bir günahına vâkıfsın, kendinin bin günahına vâkıfsın. Bin günah sâhibi, bir günah sâhibini ayıplayabilir mi? Kendi günahını düşün.
"İyidir inşâallah" der, hakkını helâl eder, götürür kabre koyar. En samîmî dostun bu senin. Bir gömlek daha var. Öldü, namazını kıldı, duâ etdi, götürdü, gömdü, mevlûdüne geldi kırkında. Sonra sene sonuna doğru gitdi hânesine onun, arkadaşının hânesine, "Ey baba dostları! Babanızın dostuyum ben sizin, bir ihtiyâcınız var mı?".
Ondan sonra? Sonra başka artık dostluk yokdur. Tâ artık kıyâmet gününe kalmış işdir o. Kıyâmet gününe kalmış işdir dostluk. Haydi onu da söylemeden geçmeyelim. İyi insanları kendinize dost tutunuz. Allah Sûre-i Tövbe'de, "يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَكُونُوا مَعَ الصَّادِق۪ينَ yâ eyyühellezîne âmenûttekullahe ve kûnû maa's-sâdıkîn, siz sâdıklarla beraber olunuz" diyor Hazret-i Allah. Doğrularla, dürüstlerle, îmânlılarla, Kur`ân'lılarla. Ağzı Kur`ân'lı, göğsü îmânlı, ahlâkı mükemmel, kâmil ve mükkemmel insanlarla olunuz. Kötü kişiyle dostluk yaparsan onun ahlâkını alırsın haberin bile olmaz. Çalar ahlâkını. İyilerle düşüp kalkarsan eğer, o vakit Cenâb-ı Hakk seni ne yapar, iyilerle muamele eder.
www.muzafferozak.com